1. 1.
    0
    merhaba bir eli klavyede bir eli gibinde olan incici kardeşlerim, bu anlatacağım hikaye sanırsam bu senenin başında edirnekapı metrobüs durağında gerçekleşti.Ben gene hamsi konservesi gibi gelen 34 nolu metrobüslere binmiş mecidiyeköy istikametine doğru ilerlerken sanırsam merter durağında binen hafif uzun boylu , elinde bir demet papatya olan esmer ve suratsız bir adam put gibi hazır ol vaziyette yanıma geldi. hemen yanımdada tam bir çirkef tipli sarışın ve kısa saçlı bol kot pantalon giyen(zütü meydana çıkmasın diye giyiyor, evde eli amında gezmesini biliyor) kadın. adam afedersiniz deyip hemen yanıma , bayanın olduğu yere geldi ve aynen put gibi durmaya devam etti (bkz: saman altından su yürütmek) bende kulağımda kulaklık hayatı daşağımda sallar gibi yoluma devam ediyorum. Gözümün ucuylada kadının habire dönüp adama baktığını görüyorum (bkz: işlerin taka sarması) neyse bu böyle devam ederken edirnekapı durağı yolunda kadın birden öfke kusarak arkasını döndü (bkz: at avrat silah) bundan sonrasını diyalog halinde veriyorum,

    k(kadın),a(adam)
    k:yeter be adam yeter!!
    a:çıt yok, hatta halen sanki hiç bi tak olmamış gibi camdan dışarıyı gözetliyor.
    k:deminden beri yanlışlıkla oldu sanıyorum! şöför bey bu adam bu durakta inecek!!
    a:hiç bişi yok, sanki ninesinin elini öpmeye giden tartıcı çocuk gibi..
    k:bak ya!! hala bişi olmamış gibi davranıyo , allah belanı versin! şöför bey indirin şu sapığı!!
    (kadın adamı ensesinden kedi gibi tuttu ve edirnekapı durağına atıverdi , peki adammı ne yaptı? cevap:hiç bişi, sanki ılık zütü hiç bi olay yaşamamış gibi elinde papatyasıylan kaldırıma çıktı ve bidahaki metrobüsü bekledi)

    e peki bizim bundan çıkaracağımız ders ne olabilir? (bkz: soğuk kanlılığı koruma gücü)

    edit: tamamen yaşanmış bir olaydır
    ···
   tümünü göster