1. 51.
    +8
    siz okurken ben sigara molası verim pampalar. iyice amı zütü dağıttım efkardan. esas hikaye bundan soona başlıyo zaten. buraya kadar sıktıysam affola

    bir ayrı düşüşün kısa tarihi

    yoktun
    yokluğunla beraber sevmiştim seni
    gidecektin biliyordum
    ellerinden tuttum gidişinin
    issız odalarda, işkencede
    kabul ettim dönmeyişini
    o nedenle gözlerini
    hep kahverengi zannettim

    meğer biz en uslu çocuklarıymışız hayatın
    belki göz göze geldiğimizde biraz
    soğukta kanatları donmuş bir serçe kadar haylazmışız
    coğrafyadan ayrı düşmüş
    tarihten geç kalmışız
    meğer felsefeden bir kez olsun beş almamışız
    aklımıza gelmemiş bir kez olsun
    “istediğimiz sorudan başlayamaz mıyız?”
    diye sormak
    oysa imkansızdır eski defterlerimde ismini bulmamak

    ii
    biz ne vakit elektrik kesilse
    duada kusur etmedik edison’a
    devlete küfretmeliydik belki de
    bilemedik
    sen de gelip beni buldun ya
    sana mı dua etsem
    küfür mü etsem zamana
    karar veremedim

    iii
    bu şehir ne zamandır burada
    bu kız kulesi
    bu boğaz
    bu beşiktaş iskelesi
    bu gidip de dönmeme meselesi
    ne zamandır aklında

    ne zamandır burada
    bu taksim
    bu kanlıca
    bu fethipaşa korusu
    aklında bir
    “nereye gider bu sevda” sorusu
    ne zamandır burada

    hep mi buradaydı
    bu vapur sesi
    bu martı çığlığı
    bu cuma selası
    başımızdaki bu ayrılık belası
    hep burada mıydı

    burada mı kalacak hep
    bu sokak başları
    bu çınar ağaçları
    bu kaldırım taşları
    giderken yüzüne dokunan bu gözyaşları
    hep orada mı kalacak

    bu deniz ne zamandır yeşil
    ne zamandır bu çocuk böyle yalınayak
    üşümez mi bu çocuk böyle akşam serinliği
    gözlerinde hep bir elveda tedirginliği
    bu çocuk üşümez mi böyle çırılçıplak

    iv
    seni o otobüsün önünde
    seni
    o
    otobüsün
    önünde
    bırakmasa mıydım

    v
    cam kenarına koymazsan
    ölürmüş saksıda yaşayan çiçekler
    açacaksın şimdi afrika menekşesi
    sebebini nerden bilecekler

    vi
    gitmeseydin eğer
    beşiktaş’ta dolaşırdık
    i̇k’i çıkarırdık beşiktaş’tan
    beş- -taş oynardık
    beşiktaş dediğin hepi topu
    yedi taşmış meğer diye düşünüp,
    gülerdik belki de

    yedikule’nin taştan yapıldığını
    söylemiyorum bile

    vii
    büyümek için mutlaka
    yemek yemeli çocuklar
    çocuklar süt içmeli büyümek için
    üstelik bunun için
    zengin olmak gerekmemeli
    okumak için okula
    iyileşmek için doktora gitmeli çocuklar
    üstelik bunlar için de
    beş kuruş gerekmemeli
    bir de mutlak
    terk edilmeli çocuklar büyümek için
    bir otobüs terminalinde bırakıp gidilmeli
    üzülmeli çocuklar
    yenilmeli
    kaybetmeyi öğrenmeli
    yoksa fukaralıklarını unutup
    şımarırlar
    sevişmek için isyan çıkarırlar
    çocukluk işte
    terk edilince belki biraz ağlar
    ama sonunda anlar mutlak
    aşkı değil yalnızlığı göze alanlar
    mutlu kalıyor ancak

    viii
    ceplerine bak
    orada bir yerlerde olacak
    ağladığında her istediğini yaptıran
    şımarık bir çocuk
    sözleştik gitmeden önce
    uslu duracak
    sen nereye istersen oraya saklanacak
    üstü başı ceviz kınasıdır
    biraz pasaklıdır
    her daim ağlamaklıdır
    ama yemin verdirdim
    birlikte el bastık akşam serinliğine
    ağlamayacak artık
    kapının önüne koysan bile

    ix
    zaman diyorsun
    biraz zaman
    al bütün zamanları senin olsun
    tarihin
    ben ki artık günleri saatleri değil
    eylülleri sayıyorum sadece
    sen zaman diyorsun
    biraz zaman
    tamam
    sensiz geçen günleri saymazsam
    gelişin her daim bugündür


    tırtıla bakıp
    kelebeği sevmeye benziyor seni sevmek
    çiçekli bahçemize konacaksın sen
    biliyorum
    sadece biraz zaman gerek

    x
    gelişinden söz ediyorum durmadan
    unutuyorum sürekli
    nereye gelmen gerektiğini söylemeyi
    bilesin
    benim tek memleketim
    okuduğunu bildiğim şiirlerim
    olur da bir gün bulamazsan orada
    başka yerde arama
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster