1. 1.
    +1
    Engels, şimdiki Wuppertal'da doğdu. Bir Alman tekstilcinin en büyük oğluydu. 17 yaşında iken, babası onu Manchester’daki pamuk fabrikasının yönetimine yardımcı olması için ingiltere’ye gönderdi. 1833 te Tanık olduğu yaygın yoksullukla sarsıldı, fabrikada 3,5 sene çalışıp ayrıldı ve maden ocaklarında işçi olarak çalışmaya başladı. Ve aynı zamanda bazı gazetelere haftalık makale gönderiyordu. Gençlik yılları sefalet içinde geçip gidiyordu. Günde 18 saat mesai yapıyor, geri kalan zamanında da komünist ve feminist kuram üzerine makaleler yazıyordu. Babası'nın ölümününden 2,5 ay sonra annesini de kaybetti. Kendisi gibi maden ocaklarında çalışan kardeşleri 1842'de tünel çökmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Engels artık yalnızdı. Ailesi yoktu. Zaten anne ve babasıyla iyi geçinemediği için evden ayrılmıştı.

    1845 yılında ingiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu konulu bir makale yayınladı. Aynı yıl, editörlüğünü Paris’teki Karl Marx’ın yaptığı Franco-German Annals adlı dergiye yardım etmeye başladı. Marx Engels ile kişisel olarak tanışmasının ardından onunla kapitalizm üzerine aynı bakış açısına sahip olduklarını fark etti. Marx, Engels'e ve fikirlerine büyük hayranlık duyarak Engels ile birlikte çalışmaya karar verdi. Marx'ın 1845 Ocağında Fransa’dan sürülmesinden sonra, diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha fazla ifade özgürlüğü vaad eden Belçika’ya gitmeye karar verdiler.

    1845 Temmuz'unda Engels, Marx’ı ingiltere’ye zütürdü. Burada Engels, irlandalı emekçi bir kadın olan Mary Burns’le tanıştı. Mary Burns Engels'e aşıktı. Engels 1848 devrimine hazırlanırken Mary Burns'a bir mektup yazdı. Engels'in Mary Burns'a yazdığı mektup şöyleydi:

    “ Sevgili Mary,
    Biliyorum ki bana karşı derin hisler besliyorsun. Bu hiç gözümden kaçmadı. Ama şunu bilmeni isterim. Hayat şartları çok zor. Ve bunu en iyi işçi sınıfı anlar. Beni yanlış anlamayacğını biliyorum. Ama şu güne kadar hiç bir kadınla beraber olmadım. Olmayı da asla ama asla düşünmüyorum. Babanın seni evlendirmek istediği Sir Dawson ile evlen. Mutlu olmasan bile olmaya çalış. Ben işçilerle beraber kurtuluşa giden kutlu yolda devrim kervanını hazırlıyorum. Mutluluklar.
    Seni kendinden çok seven Friedrich Engels



    Mary Burns mektubu okuduğu gece kendini zehirleyerek intihar etti.

    Engels

    “ Ben vaktimi kadınlarla geçirip cinsel arzularımı tatmin edeceğime ezilen işçi sınıfını bulunduğu bataklıktan çıkarmayı yeğlerim. Üstelik kadın cinsel eğlence aracı değildir. Asla böyle aşağılık bir tabakada bulunamaz. Kadını bir köpek gibi eğlenme amaçlı görenler ise Burjuvalardan başkası değildir. ”


    sözüyle aile ve kadına bakış açısını kısaca özetlemiştir.

    Engels içlerinde George Harney’in de olduğu Çartist hareketin liderleriyle tanıştı. 1846 Ocağında Engels Marx'ı da yanına alarak Brüksel’e döndü. Burada Komünist Yazışma Komitesi’ni kurdu. Tasarısı Avrupa’nın çeşitli bölgelerindeki sosyalist liderleri birleştirmekti. ingiltere’deki sosyalistler Engels'in fikirlerinden etkilenerek Londra’da bir toplantı düzenlediler ve Komünist Birlik adı verilen yeni bir organizasyon oluşturdular. Engels buraya bir delege olarak katıldı ve eylem stratejisinin geliştirilmesine öncülük etti.

    1847 yılında Engels ve Marx birlikte bir broşür yazmaya başladılar. Temelini Engels’in Komünizmin ilkeleri adlı kitabının oluşturduğu bu 12.000 kelimelik broşür altı haftada bitirildi; Engels'in amacı komünizmi kitleler için anlaşılabilir kılmaktı. Komünist Manifesto adı verilen bu broşür 1848 Şubatında yayımlandı. Ama yayımlandıktan henüz 1 ay sonra, Mart'ta Engels ve Marx Belçika’dan kovuldular. Köln’e taşındılar ve Marx radikal bir gazete olan Yeni Ren Gazetesini Engels'in desteğini alarak çıkarmaya başladı.

    Engels, 1848 devriminin önderiydi. Ve bu ayaklanma ilk ciddi Sosyalist ayaklanma idi.Ve bu ayaklanma sonra ki komünist ayaklanmaların en büyük ilham kaynağı oldu. Engels Elberfeld’deki ayaklanmada aktif olarak bulundu, Prusyalılara karşı düzenlenen Baden Seferi’nde Baden-Palatinate ayaklanmasındaki serbest güçlerin komutanı olan August Willich’in yaveri olarak savaştı. Aslında bu yaverlik bir aldatmacaydı. Çünkü August Willich tüm emirleri Engels'den alıyordu.

    1849 yılında ingiliz hükümetine başta Engels olmak üzre birçok sosyalist liderin sürülmeleri için baskı yapıldıysa da Başbakan Lord John Russell bunu reddetti. Yalnızca Engels tarafından kendilerine sağlanan parayla Marx ailesi büyük bir yoksulluk içinde yaşadı.

    Engels, Marx ailesi kendi ailesi olmasa dahi sonuçta hem bir aile geçindiriyor hem fikri mücadele veriyor hem de serbest güçlerin fikri ve askeri sahada stratejik önderliğini yapıyordu.

    1870’te Londra’ya taşınmadan evvel, Engels Marx’a yeterli geliri sağlayabilmek için Manchester’daki fabrikasında çalışmaya gitti. Marx'ın 1883'te ki ölümünden sonra Komünist kitle Engelsi artık o ölene dek fikri ve askeri alanda önder kabul ettiler. Bununla birlikte, tek eşli evliliğin erkeklerin kadınlar üzerinde baskı kurmak için ortaya attığı tek taraflı bir yalan olduğunu söyleyerek Feminist kuramın kurucularından sayılmaktadır. Bu bağlamda komünist kuramı aileyle ilişkilendirerek, erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyetinin tıpkı kapitalist toplumlarda burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki hakimiyetine benzediğini iddia etti. Engels'in bu düşüncesi hayatına hiçbir kadının girmemesinden kaynaklanıyordu. Engels, 1895 yılında Londra’da bir otel odasında tek başınayken çalışma masasında makalesini yarım bırakmış bir halde ölü bulundu. Ölüm sebebi boğaz kanseridir.Öldüğünde hiç çocuğu yoktu.Çünkü fabrikasında görevli olan Pearl Hoyen adlı bir bayanla 1 yıllık bir ilişki yaşadı bu ilişkiden 1 çocukları oldu.Ama Engels in kendini proleterya ya ve devrime adaması nedeni ile Pearl Hoyen çocukları 2 aylıkken Engelsi terketti.Bu ilişkiden olan çocuğun 23 yaşında öldüğü söylenmektedir.Ama bu çocukdan Engels hiç bahsetmemiştir. Bu yüzden bazı mason, kapitalist ve burjuva kesimlerce kendisine eşcinsellik iftiraları atıldı.

    Engels para'nın olmadığı bir dünya istiyordu. Engels'in tüm fikirleri Marx'ı çok büyük bir etki altında bıraktığı gibi bu fikride Marx'ta derin bir etki bıraktı.

    Engels bu fikrini ölmeden birkaç saat önce yaşadığı olayı yine ölmeden önce yazdığı son makalesinde şöyle bir örnekle açıklamıştır:

    “ Kaldığım otel'in resepsiyonunda bir kadın ve yanında da kısa-şişman bir adam gördüm.
    Uzaktan izlemeye başladım. Adam kadını bir köşeye çekti ve yüzüne iki yumruk attı. Ve yüksak sesle bağırdı; "Bana bak lanet fahişe! Şimdi odaya çık ve o adamı memnun et." Ben bunu duyunca kadının odaya çıkmasını engelledim. Polis çağırarak adamı tutuklattım. Kadına bir bilet parası verdim. Ona Manchester'deki fabrikama gidip çalışmasını ve fabrikaya gittiğinde benim adımı vermesini söyledim, bir de kartımı verdim. inanmadıkları takdirde kartımı göstermesini ve kendisini işe mutlaka alacaklarını söyledim. Ama kadın hızlı adımlarla odaya çıktı. Ben biraz bekledim. Kadın odadan inince ona şunları söyledim: Para her kapıyı açar ama kilitleyemez.



    Friedrich Engels bu ve bu durumda olanları Burjuvazi'nin ve Kapitalizmin ağına yakalanmış zavallı akılsızlar olarak tanımlıyor.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster