1. 401.
    0
    lazer epilasyon
    çok eski çağlardan beri istenmeyen kıllardan kurtulmak için insanoğlu değişik yöntemler denemiştir. rasgele seçilmiş sağlıklı genç beyaz kadınların %4 ü yüzdeki kıllardan şikayet etmektir. ten renginin ve yaşın artması ile birlikte bu oranda artmaktadır. kadınlarda hormonların fazla salgılanması hormon üreten bazı tümörler yada dışarıdan uygulanan hormon tedavileri hirsutizm denen erkeğe benzer kıllanmalara sebep olmaktadır. ancak aşırı kıllanma yada istenmeyen yerlerde kılların çıkması yalnızca kadınları değil aynı zamanda erkekleri de rahatsız eden bir sorundur. erkeklerde özellikle sırt omuzlar ve kulaklar, kadınlarda ise yüz, göğüsler, bacaklar ve alt karın en sık problem olan bölgelerdir.
    kılların traş edilmesi, cımbız, kimyasal maddeler ve ağda gibi yöntemler geçici çözümler sağlamaktadır. bugün teknolojik gelişimlerle beraber ortaya çıkan yöntemler de çeşitlenmiştir. örneğin çok değişik kremler mevcuttur bu iş için ama fda tarafından 12 yaşından büyükler için onaylanan tek kıl dökücü krem eflornithine hydrochloride'dir (vaniqua) ilaç ilk kez, ‘‘uyku hastalığı’’nın tedavisi için üretildi. ancak, sonradan keşfedilen ‘‘kıl dökücü’’ etkisi için kullanılmaktadır. özellikle postmeapozal dönemdeki bayanlar kullanmaktadır. bu kadınların %58 'i yüz bölgesi için kullanmaktadır. kalıcı etki göstermez ama lazer tedavisi ile birlikte kullanılabilir. geleneksel olarak uzun süreli tek kıl dökme yolu, elektrolizdir; hasta için daha sıkıntılı bu işlem zaman alıcı ve küçük bölgeler ile sınırlıdır çünkü her bir kıla işlem tek tek uygulanır.
    günümüzde daha geniş bölgelere uygulamanın yapılabildiği daha hızlı ve daha az acı verici bir lazerin kullanılması yoluyla kıllar, vücuttan temizlenebilmektedir.bu tür bir lazer ilk kez 1963 de tanımlanmıştır 1983 de oshiro ve maruyama benlerin ruby laserle tedavisi sonrası ciltte hasarla birlikte bu bölgede kıl kaybı olduğunu bildirilmiştir. aynı yıl anderson ve parrish deriye zarar vermeden kıl köküne duyarlı lazer teorisini geliştirdiler. epilasyonda fda onayı ile ilk kez q anahtarlı nd:yag lazerler kullanılmıştır. ancak bu metodla kıllar üç ay sonra tekrar çıkmaktaydı kalıcı bir etki sağlayamamıştı. 1966 da anderson ve parrish in teorisi grossman ve arkadaşları tarafından normal mode bir ruby lazerle denendi. 1998 de dierickx ve arkadaşları bu lazerle yapılan iki yıllık tedavi sonuçlarını yayınladılar. epilasyonda kullanılan lazer ışığının dalga boyları 694 – 800nm arasında değişmektedir. dalga boylarına gore lazerler ruby, alexandrite, nd yag gibi isimler alırlar. alexandrite lazerlerde 755 nm. dalga boyunda ışık kullanılır. bugün lazer adı altında birçok farklı uygulama mevcuttur. epilasyon amacı ile kullanılan lazerlerde cilt ve kıl rengi değerlendirilmektedir. kısa dalga boyları melanin tarafından daha iyi emilir,bu nedenle koyu tenlilerde kıl köküne ulaşabilecek kadar derine inemezler. siyah saç ve açık ciltli hastalarda bu lazer daha etkilidir esmerlerde kızarıklık ve su kabarcıkları gibi yan etkilere neden olabilir.
    ticari kaygılarla kılların %100 temizlendiği ve asla geri çıkmadığını söylemek kesinlikle doğru değildir. bazı insanlarda lazer epilasyonun etkisi çok az olabilirken bir çoğunda tatmin edici çok iyi sonuçlar alınabilmektedir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster