1. 1.
    +1
    öyle dalmışız ki eğlenceye,
    bir akşam yemeği -ya da bir baloydu-
    en güzel kıyafetlerimizle hepimiz,
    ki bazılarımızın çıplaklığıdır bu.
    sizin ipeklerinizi baştan çıkarır,
    dikişsiz teni onların.
    yok oldular ne yazık ama kabahat bizim.
    unuttuk sizleri, üzgünüz.
    biz eski dünya tanrıları,

    ancak hatırladık sizleri,
    kavga edince hangimizin en korkulan,
    ve sırf bu yüzden en yüce olanı,
    olduğu üzere.
    ve gerçeği görmeği teklif etti,
    dürüst ve cesur -ki aynı şeydir çoğu zaman-
    bir tanemiz,
    ve sarktık dünyevi maviliğe,
    eğildik de eğildik,
    inanan tek bir kişi bulmak için.

    kahpe kader ki biz yazarız onu,
    bir kişi bile bırakmamış,
    en ücra köşelerinde,
    dağların altına da baktık,
    okyanusların dibine de.
    bir köyün delisine bile razıydık,
    en günahkar kafire de.
    sarktık, bel aşırı uzandık aşağı.

    farkına bile varmadık keder ve,
    ondan doğma hırsımızdan.
    birimizin ayakları havalanıp,
    elele düşene dek yeryüzüne.
    işte böyle yitirdik cenneti,
    biz eski dünya tanrıları.
    birkaçımız avukat oldu.
    kendi tavernalarını açanlar,
    ve ispanyolca öğrenenler de var.

    sanki daha mutluyuz ama siz,
    siz insanların tek bir suçu var,
    nasıl yaşıyabiliyorsunuz şarabın,
    parayla olduğu şu dünyada.
    artık ne tanrı, ne peygamber,
    ne ermiş, ne aziz ne de zerdüştüm,
    yere değmeden unutacak kadar geçmişi,
    bir dünya adam boyu yukarıdan düştüm.
    ···
   tümünü göster