1. 26.
    0
    kalbin kadar temiz bir sayfa ayırdığın için, öncelikle pek bir teşekkür ederim deme duygusu uyandıran görüntüsü ile iç dünyama bir mahcupluk, bir sükunet bırakmıştır kendisiyle iki karşılaşmamda da. evet karşılaşma diyebiliriz buna, çünkü yan yana gelip bir şeyler konuşmak gibi değildir şarkıların tadı bile. ama karşı karşıya kalmaktan ileri gidememiş karşılaşmalardan da değildir onunla karşılaşmamız.

    yan yana geldiğimizde yapacak bir şeylerimiz olacak nasılsa... mesela yanyana gelsek, geveze insanlardan nefret edebilirmişiz gibi geliyor.

    mesela yan yana gelsek, "bana bir bitki çayı getirir misin?" dediğimde garsona, garson "maalesef yok efendim" diyebilir... yan yana geldiğimiz şu güzel dakikalarda garsonun münasebetsizliğine "ama burda papatya çayı da yazıyor" diye mönüyü gözüne gözüne iterek, ama kalbini büsbütün kırmadan çocuğun, şarlayabilirdik.

    hatta yanyana geldiğimizde garsonun sicak içeceklerden "sadece sıcak şarap kaldı efendim" gibi öküzce serdettiği cevaba karşılık sanki bir şey yutacakmışız gibi omuzlarımızı hoplatarak güler, cıngar çıkarmazdık... "dıbına koyayim yapacağınız işin" desek bile için için.

    efendi sakinlerinden olurduk muhitimizin.
    ···
   tümünü göster