üzerine yoğurt döküp kaşıklamak istediğiniz

yoğurt dedinizde aklıma bir fıkra geldi anlatayım.

zamanın birinde kral ve cok sevdigi kraliçesi mutlu mutlu yaşarken kraliçe amansız bir hastalığa yakalanmış. kral sevdiği kadını üzüntüsüyle ülkenin dört bir yanına haber salmış. kraliçenin hastalığının çaresi için onlarca bilim adamı, doktor, büyücü uğraştıysa da bit türlü çare bulamamışlar. Gel zaman git zaman kraliçe iyice kötüleşince uzaklardan bir çobanın bu hastalığa derman olacagı haberi gelmiş. Kervanlar kurulmuş yola cıkılmış. Uzun bir yolculuktan sonra çobanın yanına varmışlar. dağda koyunlarını otlatan çoban kral ve hasta kraliçeyi görünce şaşırmış ama ayağına kadar gelen kralın üzüntüsüne derman olacagını anlatmış onlara.

çoban "çare basit bana bir kase yoğurt getirin ve kraliçeyle beni yanlız bırakın" demiş.
çobanı kraliçeyle yanlız bırakmışlar ve hakikatten 1 saat içinde kraliçe kendine gelmiş eski neşesine kavuşmuş. kral sevinçle teşekkür etmiş ve bin altınla ödüllendirmiş çobanı.

saraya döndüklerinde kraliçe 1 hafta geçmeden tekrar rahatsızlanınca kral acilen tekrar çobanı çağırtmış. Çoban gelir gelmez 1 kase yoğurt ve tekrar yanlız bırakın bizi diyince kral haliyle meraklı gizli gizli ne yapıyor bu çoban diyerek onları izlemeye koyulmuş.

Çoban kraliçeyi çırılçıplak soyduktan sonra aletini çıkarıp önce kase içindeki yoğurda ardından da kraliçeye daldırıyormuş aleti. 2-3-4 sefer derken kraliçe zevkten kendine gelmiş. Bunu gören kral oturup.

"allahtan arada yoğurt var yoksa bu şerefisz bizi karıyı gibiyor sanacaktım" demiş.

edit: copy paste değil alın teri giberim.