1. 1.
    0
    Cumhuriyet´e doğru gidiş bu kararlı sözlerle açıkça görülüyordu. M. Kemal Paşa‚ 8 Nisan 1923´de dokuz ilkede görüşlerini toplatarak‚ progrdıbını belirlerken‚ siyasi biçimlenmeyi de hazırladı.
    Savaş zamanının T.B.M.M.´nin görevi son bulmuştu. Bu sebeple Meclis kendini dağıtıp‚ seçime gitme kararı aldı. M. Kemal‚ dağılmadan önce Meclisten 15 Nisan´da‚ Saltanatı geri getirmeye çalışanları vatan haini kabul eden bir kanun değişikliği ile "Hıyanet-i Vataniye Kanunu"na‚ ileride gerekirse yine istiklal Mahkemeleri kurma fırsatını veren bir ek getirdi.

    Yeni kurulacak Meclis´te kuvvetli bir kadro oluşturmayı ve böylece Cumhuriyet´i ilan etmeyi düşünen M. Kemal´in bu çalışmaları yakın arkadaşlarının kendisinden uzaklaşmasını hızlandırdı. Rauf Bey ve arkadaşları‚ M. Kemal´in partiler üstü kalmasını‚ politikaya karışmamasını‚ önererek‚ O´nu pasif duruma getirmek istiyorlardı. Rauf Bey´in ismet Paşa ile aralarının açılması da bu ayrılığın başka bir yönü idi. Lozan´dan dönen ismet Paşa´yı karşılamak istemeyen Rauf Bey Başbakanlık´tan bile istifa etti.
    ikinci Meclis‚ toplandıktan sonra Lozan´ı onayladı. Artık sorun Türkiye´nin rejiminin belirlenmesiydi. M. Kemal 22 Eylül 1923´de "Neue Treie Presse" adlı bir Viyana gazetesi muhabiriyle yaptığı görüşmede‚ 23 Nisan 1920´de kurulan sistemin Cumhuriyet olduğunu fakat adının açıklanamadığını belirtip‚ yapılacak işin yalnızca isim koymak olduğunu söyledi.

    Yeni devletin başkentinin neresi olacağı da bir sorundu. Ankara 1920´den beri bu işi yapıyordu. Merkezi ve güvenli durumu ortada idi. Meclis´te uzun tartışmalardan sonra 13 Ekim´de Ankara başkent olarak oy çokluğu ile kabul edildi. Cumhuriyet´in ilanına bir adım daha yaklaşılmıştı.
    ···
   tümünü göster