1. 226.
    0
    Stalingrad Muharebesi, Stalingrad Meydan Muharebesi[1] veya Stalingrad Savaşı, II. Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi'nde, Nazi ordularıyla Kızıl Ordu arasında, Stalingrad kenti için yapılan savaştır. Hemen hemen tüm tarihçiler tarafından II. Dünya Savaşı’nın kesin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir. Bu savaş, tarafların tüm güç ve azimlerini ortaya koydukları, kıran kırana süren ve sonuçta tarihin en kanlı savaşıdır.

    II. Dünya Savaşı üzerine yazan hemen bütün tarih yazarlarının ortak kanaati, Stalingrad Muharebesi'nin II. Dünya Savaşının dönüm noktası olduğu şeklindedir. Nazi Almanyasının Doğu'ya yayılma (Neuer Lebensraum im Osten: Doğu'da Yeni Yaşam Alanı) siyaseti temelinde, Ağustos 1942 tarihi, Alman ordularının zirveye ulaştığı tarihtir. Bu tarihte kıta Avrupasının neredeyse tümü Alman işgali altındadır. Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Polonya, Danimarka, Norveç, Fransa, Çekoslovakya, Sırbistan, Yunanistan Alman çizmeleriyle çiğnenmektedir. Alman ordu birlikleri 22 Haziran 1941'de Sovyetler Birliği'ne karşı, daha yeni imzaladıkları karşılıklı saldırmazlık anlaşmasını (Molotov-Ribbentrop Paktı) hiçe sayarak, Barbarossa Harekatı adını verdikleri operasyona başlarlar ve saldırıya geçerler. Almanların esas aldıkları üç şehir, aynı zamanda Rusya'yı Kuzey-Güney ekseninde ikiye ayıran bir hattı da çizmekte olan Leningrad-Moskova-Stalingrad'dır. ilk başarısızlıklarını 1941 kışında Moskova önlerinde yaşarlar. Bununla birlikte Leningrad Alman kuşatması altındadır.

    Ağustos 1942'de savaş, bugün Volgograd adını almış bulunan ve Stalin'in adını taşıyan Stalingrad yakınlarına ulaşır. Şehrin stratejik öneminin yanı sıra, taşıdığı isimden kaynaklanan pgibolojik değeri de bu şehri bir mahşer yerine çevirecektir.

    Stalingrad Muharebesi, Nazilerin dünyayı fethetme umutlarının sonunu temsil ettiği gibi, direnen Avrupa ve dünya halklarına da moral kaynağı olmuş, yenilmez bilinen kudretli Alman ordularının yok edilebileceğini göstermiştir.
    Konu başlıkları
    [gizle]

    • 1 Stalingrad Muharebesi öncesi
    o 1.1 1941 yılı Doğu Cephesi
    o 1.2 1942 yılı Alman yaz taarruzu
    • 2 Stalingrad Kuşatması
    • 3 Sovyet karşı taarruzu
    • 4 Stalingrad’da Kızıl Ordu çemberi
    • 5 Stalingrad'da silahlar sustuktan sonra Doğu Cephesi
    • 6 Kaynakça
    • 7 Kültürel etkileri
    o 7.1 ilgili edebi eserler
    • 8 Dış bağlantılar

    Stalingrad Muharebesi öncesi [değiştir]
    1941 yılı Doğu Cephesi [değiştir]

    22 Haziran 1941 günü Alman birliklerinin sınırı geçmesiyle başlayan Alman-Sovyet savaşı, harekatın ilk aylarında Alman zırhlı birliklerinin hızlı ilerlemeleriyle sürmüştü. Kuzeyde Leningrad’ı kuşatan birlikler, Hitler’in talimatıyla kente yönelik taarruzlarını durdurmuşlar, kuşatma durumunda kalmışlardı. Merkezde ise Hitler, Moskova konusunda ısrarlıydı. Ne var ki, Kızıl Ordunun inatçı direnişi karşısında Alman ilerleyişi Moskova varoşlarında durdurulmuştu. Güney cephede ise Alman birlikleri Kiev’i ele geçirmişlerdi.

    Tüm bu hızlı ilerlemelere karşın 1941 yılı sonuna gelindiğinde Alman ilerlemesi de durma noktasına gelmiştir. Hemen ardından başlayan Kızıl Ordu taarruzları ise Alman kuvvetlerine ağır kayıplar verdirmiş, özellikle merkez cephede hatlarını yer yer 100 km. geri çekmek zorunda kalmalarına yol açmıştı. 1942 yılının Şubat ayı sonlarında gerek kış koşulları gerek ağır kayıplar dolayısıyla Sovyet ilerleyişi de durmak zorunda kalmış ve tüm Doğu Cephesinde durum istikrar bulmuştur.
    1942 yılı Alman yaz taarruzu [değiştir]

    1942 yılının ilk ayları, her iki tarafın da kuvvetlerini ve ikmal depolarını takviye etmeleriyle ve geniş çaplı bir askeri harekat için gereken diğer hazırlıklarla geçti. Bu arada, kışın kar ve buzu, ilkbaharın eriyen karlar ve taşan ırmakların yol açtığı çamuru gibi şartlar da ortadan kalkmış oldu.

    Ağustos 1942, Alman ordularının gücünün ve yayılmasının zirveye ulaştığı tarihtir. Bu tarihte Avrupa kıtasının neredeyse tümü Alman işgali altındadır. Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Polonya, Danimarka, Norveç, Fransa, Çekoslovakya, Sırbistan, Yunanistan Alman işgali altındadır.

    Rusya’daki savaşın ikinci yılında Hitler, harekatın yönünü Moskova’dan güney cepheye, yani Stalingrad ve Kafkasya’ya çevirme kararındadır. Generallerinin hemen hepsi Moskova yönünde taarruza devam edilmesinden yanadırlar fakat Hitler, “Ne yazık ki generallerim savaş ekonomisi bilmiyorlar” diyerek kestirip atacak ve harekat için gerekli emirleri verecektir.

    Almanların 1942 yaz taarruzlarının ana planı, Mavi Harekâtı kod adıyla kayıtlara geçen plandır. Esasen Mavi Harekâtı, Don - Donets koridorunun ele geçirilmesi ve bir yönden Stalingrad, diğer yönden de Kafkasya yolunun açılması operasyonudur.

    Bu planın uygulamaya geçilmesinden önce Kırım yarımadasındaki Sivastopol kentinin ve hemen onun karşısındaki Kerç yarımadasının alınması, en azından burada konuşlanmış olan Kızıl Ordu birliklerinin bloke edilmesi öngörülmüştür.

    Mavi Harekât 28 Haziran 1942 tarihinde başlanır. Donets Nehri'ni geçerek Don Nehri'nin batı kıyıları boyunca güney doğuya ilerleyen Alman 6. Ordusu ile 4. Panzer Ordusu'nun Stalingrad'a taarruz edebilecek pozisyona gelmesi, Temmuz ayı ortalarını bulmuştur. Öte yandan diğer ordu grubunun da 23 Temmuz 1942 tarihinde Rostov’un almasıyla Alman orduları önünde Kafkasya’nın yolu açılmıştır. Mavi Operasyonun her iki stratejik hedefine de, -Stalingrad ve Kafkasya yollarının açılması- ulaşılmıştır. Bu aşamadan sonra 1942 yılı yaz taarruzlarına iki koldan devam edilecektir.
    Stalingrad Kuşatması [değiştir]
    Nazi Almanyası'nın yaz taarruzu

    General Aleksandr Mikhailoviç Vasilevski’nin “Unutulmaz, trajik bir gün” olarak tanımladığı 23 Ağustos 1942 günü Stalingrad’a yönelik Alman taarruzunun başladığı gündür. Luftwaffe’nin bombardıman uçakları, yaklaşık dört bin çıkış yaparak kenti 48 saat boyunca bombalamışlardır. Kentin yaklaşık yüzde cikseni tahrip olurken binlerce sivil de yaşdıbını yitirmiştir. infilak eden akaryakıt depolarından metrelerce yükselen alev dilimleri kenti cehenneme çevirmiştir.

    Bombardımanın başlamasıyla birlikte General Friedrich Paulus’un 6. Ordusu, Don nehrini geçerek kuzey batıdan, General Hermann Hoth’un 4. Panzer Ordusu da güney batıdan Stalingrad’a yönelmişti. iki üç gün içinde Sovyet hatları yarılmış ve Almanlar kentin kuzeyinde ve güneyinde Volga kıyılarına ulaşmışlardı. Böylece Stalingrad Savunması, Volga nehriyle Alman yarı çemberi arasında sıkışıp kuşatılmış olmaktadır.

    Bölgedeki Kızıl Ordu birliklerin savaşçı unsurları yetersizdir, çoğu ekgib kadrolu birliklerdir. Mayıs ayında girişilen Harkov saldırısında uğranılan ağır kayıplar henüz giderilebilmiş değildir. Top mevcudu da yetersizdir, bazı cephelerde havan toplarıyla savunma yapmak zorunda kalınmaktadır.

    iki gün içinde General Hoth’un panzer birlikleri Sovyetlerin iki savunma hattını çökertmiştir. En içteki üçüncü savunma hattı önünde durdurulursa da 25 Ağustos 1942 günü bu savunma hattı da yarılır. General Yeremenko, iki Sovyet ordusuna geri çekilme emri vermek zorunda kalmıştır. Tam zamanında verilen bir karardır bu çünkü, ertesi gün General Paulus’un 6. Ordu’su kuzeyden saldırıya geçmiştir.

    26 Ağustos 1942 günü General Georgi Jukov, Stalin tarafından Yüksek Komutan Yardımcılığı’na atanmıştır. Kızıl Ordu’nun sevk ve idaresi konusunda, Stalin’den sonra yetkili kişidir ve Stalingrad savunmasından doğrudan sorumludur artık.

    30 Ağustos günü, Alman birliklerinin kenti kuşatma operasyonu tamamlanmıştır, Stalingrad artık kuşatma altındadır.

    3 Eylül 1942 günü Kızıl Ordu birlikleri mevzilerini terk ederek kentin varoşlarına çekilmek zorunda kalıyorlar. Tüm takviye ve ikmal, Volga nehri üzerinden mavnalarla yapılmaktadır. Alman topçu ateşi ve uçakların pikeleri, çok sayıda mavnanın nehri geçemeyerek sulara gömülmesine yol açmaktadır. Silah, cephane ve sıhhi malzemeye öncelik verildiği için askerlere verilen günlük istihkak hızla düşmektedir.

    4 Eylül günü panzer birlikleri kentin güney varoşlarına girerler. Ertesi gün Sovyetlerin giriştiği bir karşı saldırı hezimetle sonuçlanır. 7 Eylül'de kentin havaalanı Almanların eline geçiyor. 9 Eylülde ise Almanlar, Moskova-Astragan demiryolu hattını kesiyorlar. Müttefik yardımlarını taşıyan ana arter kesilmiştir.

    12 Eylülde Sovyetler kentin varoşlarından çekilmek zorunda kalıyorlar. 14 Eylülde bir Alman piyade tümeni kentin merkezine iyice yaklaşıyor. Kenti savunmakla görevli Sovyet 62. Ordu’sunun direnişi son derece yırtıcı ve ölümünedir, bu birliğe gönderilen her askerin ortalama yaşam süresi 24 saatten azdır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster