1. 26.
    0
    aylarca işsiz kaldıktan sonra, bir arkadaşımın tavsiyesiyle eleman arayan bir firmaya görüşmeye gittim. bir emlak firmasıydı. görüşmeye benden başka üç kişi daha gelmişti. bekleme salonunda beklerken, sekreter kız, elinde bir dosyayla geldi ve: "tayfun gelsin dedi". beni çağırıyordu. i̇çeri girdim. nefis bir sarışın kadın vardı karşımda. aylarca işsiz olunca, aylarca kadınsız olmuştum züğürtlükten. geneleve gitmemiştim uzun bir süre. kadını görünce gibim kalkmaya başladı. utanmıştım. allahtan kadın oturmamı söyledi ve bana bir sigara uzattı. sigara kullanmadığım halde aldım ve içtim. o sarışın bana zehir verse reddetmezdim. kısa bir mülakattan sonra işe alındım. patronum sarışın kadın mine hanımdı. mine hanım bana hiç iyi davranmıyor, herkesin içinde beni azarlıyordu. i̇şten ayrılmayı çok istedim ancak yapamadım. çünkü yaşamak için para gerekiyordu. bir gün mine hanımla birlikte, bir ev satmaya gittik. satılık evi müşteriye gösterdik. müşteri ve karısı evin sağında solunda kusurlar bularak evi almaktan vazgeçti. satsaydık iyi bir komisyon alacak ve aylarca rahat edecektim. olmadı. mine hanım bana müşterileri arabayla bırakmamı ve dönmemi istedi. müşterileri bırakıp geldikten sonra, mine hanım, mutfaktaki asma tavanın arızalı olduğunu tamir edebilirsek kolayca satabileceğimizi söyledi. ben de arızalı bölümün nerede olduğunu anlamaya çalışırken tam önümdeki mine hanımın geriye doğru kayarak bana dayandığını farkettim. pardon diyerek geri kaçtım. mine hanım tekrar geldi ve dayandı. allahım dedim içimden yine işsiz kalmak istemiyorum. yine özür dileyip "kartonpiyer... " diyecek oldum, fakat mine hanım iyice dayanarak sağ eliyle yarağımı okşamaya başlamıştı bile. artık ok yaydan çıkmıştı. beyaz tişörtünün incecik askısı ile eşarpının arasındaki boynunu öpmeye başladım. i̇nleyerek bana döndü. bu kez hafif aralanmış dudaklarına yapıştım. aylarca çölde kalmış ve suya hasret bedevi gibi kadına hasrettim. "tayfun... " diye inledi. zaten fermuarımı açıp haşmetli yarağımı ağzına almıştı bile. pembe dilinin yarağımın kafasındaki hareketleri beni öldürüyordu. koltuklarının altından tutarak kaldırdım bir yandan da boş evde mineyi nasıl gibebileceğimi düşünüyordum. kucağımdaki 50 kiloluk ciksi kadının üzerindeki herşeyi çıkartmıştım. akşam elindeki kesekağıdı ile eve dönmüş bir aile babası gibi dönüp duruyordum evin içinde. kollarımdaki kadını mutfak tezgahına oturttum fakat yüksekte kaldı. yirmidört cmlik penisim minenin dıbına yetmiyordu. patronum mine çevik bir hareketle tezgahtan atladı ve beni kplumdan çekerek banyoya zütürdü. banyoda sadece küvet vardı. küvete ellerini koyarak domaldı ve "hadi koca taşaklım" diye inledi "geçir... " i̇yice tahrik olmuştum. arkadan dıbına yarağımı ağır ağır soktum. "yavaş" diye iniledi "yavaş ol aşkım" dedi. kendisi de yardım edince yarağımın başı girdi. köklemek istedim ancak mine acıyla bağırdı. yarağımı çıkardım. hepsini alamıyordu. boynundaki eşarpını çıkartarak yarağımın tam ortasına bağladı ve tekrar ellerini küvete koyarak domaldı. bu kez eskisindaen daha sert bir şekilde dıbına daldım. eşarpa kadar hakkım vardı. birkaç kez gidip geldikten sonra mine bağırmaya başladı. bense korkmuştum. daha önce kerhanede gibtiğim kadınlar hiç böyle yapmıyorlardı. mine sol bileğimi ısırmıştı. ben de gelmek üzere olduğumdan acı duymadım ve yarağımı çıkartarak kalçalarına, beline ve ensesine kadar sırtına fışkırttım. döndü ve son fışkırttığım spermleri duadaklarıyla yakaladı. dizlerim titriyordu. ne yaoacağımı bilemiyordum. mine hanım hızla giyindi. çantasından bir miktar para çıkardı ve bana uzattı. "al bunları" dedi "ve kendine başka bir iş ara. çünkü senle aynı ofiste bulunursam, iş yapamam. ama nerede çalışırsan çalış, gecelerin benimdir." i̇şimi kaybettim ama çıtır pıtır bir sevgilim oldu. yüreği büyük ama amı çok
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster