0
başlığın diğer anlamları için örümcek (anlam ayrım) sayfasına bakınız.
örümcek
brachypelma smithi
bilimsel sınıflandırma
alem: animalia (hayvanlar)
şube: arthropoda (eklem bacaklılar)
sınıf: arachnida (örümceğimsiler)
takım: araneae
clerck, 1757
alt takımlar
labidognatha = araneomorphae
mesothelae = liphistomorphae
orthognatha = mygalomorphae
örümcek vücudunun ayrıntılar:
dört çift yürüme bacağı (1), başla göğüs kaynaşmış olur (sefalotoraks, 2), karın (3), anten veya kanat yok. bu da onların böcek olmadığının bir kanıtıdır.
örümcek, eklembacaklıların örümceğimsiler (arachnida) sınıfının örümcekler (araneae) takımından türlerine verilen genel ad. hemen hemen dünyanın her tarafında yaşarlar.2007 rakamlarına göre 108 familya ve 3677 cinste toplanan 39.725 türü[1] bilinmektedir. baş ve göğüs kaynaşmıştır. karın, göğüse ince bir bel (pedisel) ile bağlanmıştır. aynı büyüklükte başka bir canlının beli bu kadar ince değildir. i̇çinden sindirim borusu, kan damarları nefes boruları ve sinir sistemi geçer. örümceklerin boyları, birkaç cm'den 35 cm'ye kadar değişir. ağızlarının önünde iki zehir çengeli (keliser) ve iki his ayağı (pedipalp) yer alır. göğüslerinde ise, gelişmiş dört çift yürüme bacağı vardır. uçları, tarak gibi dişli iki çengelle sonlanır. örümcek bunların sayesinde ağ üzerinde rahatça dolaşır. bir kısmı ileriye, geriye ve yanlara doğru yürüyebilirler. çoğunun başında 3 veya 4 çift osel (basit) göz bulunur. gözlerin dizilişi, sınıflandırmada önemli bir özelliktir. yuvarlak olan karın kısmı yumuşak ve esnek olup, alt kısmında solunum delikleri, ipek bezleri, anüs ve cinsiyet organları yer alır.
konu başlıkları [gizle]
1 genel özellikleri
2 örümcek ağı
3 düşmanlardan korunma
4 üreme
5 dipnotlar
6 dış bağlantılar
6.1 genel
6.2 bölgesel
6.3 morfoloji
6.4 taksonomi
6.5 resimler
6.6 diğer
genel özellikleri [değiştir]
örümcekler, yırtıcı hayvanlardır. birbirlerine saldırmaktan çekinmezler. avları çok çeşitlidir. çoğu, böceklerle beslendiklerinden faydalı sayılırlar. bazı tropikal türler amfibyum, sürüngen, küçük kuş ve memeli gibi omurgalıları avlarlar. örümceklerin hepsi avlarını yakalamak için tuzak ağları kurmaz. bir kısmı avlarını kovalayarak veya üzerlerine sıçrayarak yakalar. suda böcek, kurbağa ve balık avlayanlar da vardır. yakaladığı avını, kıskaçlarına açılan zehir salgısı ile felce uğratır. sonra ısırarak avının iç organlarına, eritici enzimler ihtiva eden tükrük salgısını akıtır. kısa bir zaman zarfında, avın iç organları eriyerek sıvı haline gelir. örümcek, emici midesini bir pompa gibi kullanarak bu sıvıyı emer. av, kısa bir sürede içi boş kabuğa döner. örümcek, bu boş kabuğu ya olduğu yere bırakır veya başka bir yere atar. böcekler, küçük kuşlar bu avlar arasındadırlar.
güney amerika'da yaşayan, bacakları hariç 10 cm boyunda olan, toprakaltı inlerinde barınan bazı türler, tavşan ve tavukların içini boşaltabilecek güçtedir. örümceklerin özofagusları (yemek borusu) çok dar olduğundan böyle beslenmek zorundadırlar. ayrıca, ağız parçaları da bir sineği bile parçalayacak güçte değildir. zehir çengelleri, avı delmeye ve zehir akıtmaya yarar. uçtaki iğneli kısımları, bir şırınga gibi birer yan delikle biter. deliğin böyle enjektörvari oluşu, tıkanma tehlikesini önler.
i̇ğne ava girince, zehir bu delikten sızar. örümcekler, iki keliseri de kullanırlar. isırdıkları zaman yanyana iki delik olması bu yüzdendir. keliser, aynı zamanda, delik açma ve küçük cisimleri taşıma işlerine de yarar.
örümceklerin böceklerden ayrılan birçok özelliği vardır. böceklerin çoğu kanatlı olduğu halde, örümcekler kanatsızdır. böceklerde 6 bacak olmasına karşılık örümceklerde 8 bacak vardır. antenleri olmadığından, ağız önündeki pedipalpler bu görevi üstlenirler. dış görünüşleri bacağa benzediğinden bunlara duyu bacakları da denir. üzerleri duyu algılayıcı tüylerle kaplı olup, dokunma, tad alma ve çevreyi koklayıp araştırma gibi görevler yaparlar. üreme dönemlerinde erkeklerde spermaları biriktirip dişiye aktaran bir kopulasyon (çiftleşme) organı olarak da iş görürler. ve her tehlikeye karşı sperleri vardır. örümceklerde trakealar (solunum boruları), akreplerde olduğu gibi karın altında kitap akciğerleri tipindedir. kitap yaprakları şeklindeki deri kıvrımlarından dolayı solunum organları bu adı alır. i̇ki veya dört tane kitap akciğerleri vardır. eğer örümcekte bunlar iki ise, ekgibliği ek solunum boruları ile tamamlanır.
örümcek ağı [değiştir]
başlığın diğer anlamları için ağ sayfasına bakınız.
örümcek ağı
örümcek ağı
yuvasından çıkan örümcek
örümceklerde, diğer eklembacaklılar gibi açık bir dolaşım sistemi bulunur. kılcal damarları yoktur. hemen hemen her yerde rastlanan örümcek ağı, aslında bir sanat şaheseridir. yapılış maksadı avlanmak olan ağ, bir nevi tuzaktır. fakat her örümcek türü ağ yapmaz. ancak bütün örümcekler ağ tellerinden yumurtalarının etrafını saran kozalar yaparlar. bazıları da ağ bezlerini, yaprakları yapıştırmakta, yuvalarının içini döşemede, açtıkları çukurun çevresini kapatmakta vs. işlerde kullanırlar. ağ kurmayan bu tür avcı örümcekler de, arkalarında ağdan bir iz bırakarak, rüzgarla sürüklenmekten korunurlar. erkekler, dişileri bulmakta da bu izlerden faydalanırlar.
karın altlarının arka taraflarında üç çift ağ organları bulunur. her birinin dışarıya ayrı bir çıkışı vardır. bezlerden meydana gelen yapışkan ve sıvı iplik maddesi, havayla temas edince sertleşir. her ağ memeciğinde 100 kadar ince ve küçük kanalcıklar bulunur. bu ince kanalcıklardan sızan iplikçikler bir araya gelerek büküldükleri zaman tek iplik durumuna gelirler. esnek ve yapışkandırlar. bir sinek ne kadar sert çarpsa da kopmazlar. ağ yapmak isteyen örümcek, ağ organlarını bacaklarının bir kısmı ile bastırarak ağ maddesinin akışını başlatır. örümcekler, iplik deliklerinden çıkan tellerin hepsini toplayıp bir tek tel halinde kullandıkları gibi bunlardan ayrı ayrı incecik tel de yaparlar.
düşme esnasında bir yere taktığı ağ telini, kendisi yere varıncaya kadar uzatabilir. genç örümcekler, ağ tellerinin sayesinde uzun mesafelere uçabilirler. bunun için telin bir ucunu bir yere bağlayarak kendilerini hava akımlarına bırakırlar. böylece yerlerinden havalanan örümcekler, karada 5 km, denizde ise yüzlerce km uzaklara savrulabilirler. okyanuslardaki ıssız adalarda yaşayan örümcekler, hep böyle havadan gelmişlerdir. sonbaharda bol bol rastlanan ağ telleri de uçan genç örümceklerden kalmıştır.
ağ yapacak olan bir örümcek, önce yüksekçe bir yere tırmanarak, ağın ucunu bulunduğu kısma yapıştırarak ipek iplik yardımıyla aşağı süzülür. gözüne kestirdiği bir dala ulaşarak bağlantı kurar. sonra o iplik üzerinde gidip gelerek ağı kalınlaştırır. daha sonra vücudundan çıkmakta olan ipliğin bir ucunu ilk ipliğe tutturarak kendisini boşluğa bırakır. ağa bağlı halde bir yere varınca, o ucu vardığı yere yapıştırır. bu yolla birkaç gidiş gelişte ağın kaba iskeleti meydana gelir. bundan sonra iskeletin merkezi çevresinde dairevi halkalar yaparak ağı tamamlar.
ağ örümü çoğunlukla gece olur. örülmesi en fazla 60 dakika alır. ağın ortasında spiral ve yapışkan bir yer vardır. diğer iplikçikler kurudur. bir sinek ağa konsa hemen yapışır. kurtulmak için çırpındıkça daha da yapışır. i̇kaz iplikçiği ile avın yakalandığını anlayan örümcek gelerek avını zehirler. i̇kaz iplikçiğinin bir ucu ağa bağlı, diğer ucu ise daima kendisindedir.
ağlar, genellikle yere dik vaziyettedir. maksat, uçan arı ve sinekleri yakalamaktır. her örümcek türünün, kendisine has ağ örme stili vardır. ancak dikkati çeken nokta, ağlarda geometrik inceliklerin her zaman varlığıdır. ağ örme işi örümceklerin, doğuştan kazandıkları bir sanattır. küçük bir örümcek, daha önce hiç ağı görmemiş ve örmemiş olmasına rağmen büyüklere benzer ağlar örer.
düşmanlardan korunma [değiştir]
bazı örümcekler düşmanlarından korunmak için çeşitli hilelere başvururlar. güneydoğu asya'da bir örümcek türü yaptığı büyük ve dairevi ağının ortasında durur. bu duruş örümcek yiyen kuşlar için kolay bir hedef teşkil eder. örümcek, düşmanlarını yanıltmak için birkaç adet sahte ağ merkezi tesis eder. yediği avlarının kalıntılarını da ağ merkezlerine takarak manken örümcekler kullanır. başka bir örümcek çeşidi de diken ve ağaç kabuklarından manken örümcekler yapar. örümcek ağlarının ipleri ipektir. bu iplikler, aynı çaptaki çelik telden daha sağlamdır.
örümceğin ipeği, ipekböceğinin ipeğinden daha ince ve daha dayanıklıdır. üstelik bildiğimiz ipekten daha güzeldir. ancak yapılan araştırmalar göstermiştir ki, örümcek ipeği tellerinden ince ipek elde etmeye imkân yoktur. daha doğrusu çok pahalıya mal olmaktadır. bunun başlıca sebebi, örümcekleri bir arada tutmanın zorluğudur. zira bir arada bulunan örümcekler birbirini yerler.
üreme [değiştir]
Tümünü Göster