1. 51.
    +1
    @41 pirket kardeşim sürekli msjlarıyla sabahımıza ortak oluyo sevgili dinleyenler. ozaman ona şöyle güzel bi şarkı hediye edelim ayrıca bu şarkı şuan işte olanlara evinde uyuyamayanlara, yoldaki şoförlere, özellikle uzun yoldaki kamyon şoförlerine ve onları uzun yol kenarlarında özlemle bekleyen tüm emekçi ablalara gelsin. sizlerle efendiim

    uzun yol şoförüyüm hemşerim
    kamyoncuyum senin anlayacağın
    bir yarime hasretim
    bir de şafak uykusuna

    arabamı sorarsan
    markası he, aman da aman
    en fazla yaptığı sürat ciksen beş
    tuh ulan, tuh ulan
    şimdi sollayıp geçti bir mercedes
    o ne fiyaka, o ne caka
    mübarek, yürümüyor da uçuyor be
    bizse rampa yokuş
    ha babam, de babam
    ne yol kısalır,
    ne mesafe daralır
    sanırsın ki kaplumbağa
    kaplumbağayla yarışta
    ağır, aksak kum saatinde yürümeler
    asılı kalmıştır zaman sarnıcında tüm vakitler
    anandan emdiğin süt burnundan gelir
    kaç tövbede tövbeni bozarsın
    vurdukça hayallerinle kendini yeni yollara
    basarsın gaza, egzoz dumanından ciğerler fora
    hayat teknesinde umurunda mı alabora

    kah uzun yakarsın farları, kah kısarsın
    nazar etme ne olur,
    çalış senin de olur muhabbetine
    yediğin küfürler, ödediğin cezalar cabası
    miras değil, alın teri hatırası

    günlerce yük bekleme faslı
    gidiş ve dönüşün ikiz kardeşliği
    katlanılmazlık bir yana
    çekilmez tahammülsüz eziyet
    sefilliğin daniskası

    şoförsün sen arkadaş, bas gaza
    korksun yollar senden
    lakin, ayrı bir tat, ayrı bir alışkanlık
    sersefilliğin lüksünde

    yorgunluk nasıl yaşanır, sen bilirsin
    bayram, seyran bilmez hep yolda geçer ömrün
    çay, sigara, yemek molası
    ne muhabbet ama değil mi
    çivi gibi çakılıp kalmak oturduğun yere
    çek, çek bir garaja, uyusun uyku seni

    ah ulan, aaaah ulan ahhh
    ne bilsin, ne anlasın halinden ufak araba şoförleri
    uzun yola hüküm giymişsin sen
    çorbaya tuz katabilecek kazanç ta yok amma
    geri dönüşü de olmaz lan bu işin
    mahallenin lakırdısı olmayı kim ister
    hırslandıkça basarsın gaza,
    talihin yaver gider yapmazsın kaza

    şöyle, şöyle bir de kuruldun mu şoför mahalline
    deyme gitsin, diyecek yoktur keyfine
    sigara dumanı hayalinde, bin bir düşünce beyninde
    yine korksun yollar senden
    kargasekmez, deve bağırtan da neymiş
    viraj filan hava civa canım
    yeter ki yağmur, sis, kar, tipi perdelemesin
    perdelemesin uyku yerine gözlerini
    takviyeli bir çay, ardına da salladın mı bir gripini
    ferdi’nin sesine de kaptırdın mı kendini
    vız gelir tırıs gider sıkıntılar
    bi de, bide korna çal lan afillisinden
    sağ şeritten kay ufak ufak sola
    yani ortala yolu, sırt dönüp kurallara
    aldırma, aldırma ardından çıkan cılız seslere
    tadını çıkar biraz işin
    ne de olsa onlardan yüksektesin

    dikize takıl, dikiz aynasından bir bakış savur
    çatlasın ardındaki kutan paralar
    dabakhane’ye yetişecek değiller ya
    hadi geçsinler bakalım güvenip kallavi arabalarına
    tzıııt tzııt
    ne o geçişler öyle, nanik çeker gibi bize
    hayatın naniğini yediğimiz yetmezmiş gibi
    i̇stemem kalsın, olsa dükkan senin
    takasın yokluğuna takılıyız zaten
    tamtakır dönüş yolunda
    kimden alalım hırsımızı sizden başka

    şunun şurasında yol ve yolcu değil miyiz
    kaç gündür yoldayız, ne gün döneriz
    var mı bilen

    yol hikayesidir bu
    yol ve yolcuya dair
    acının sosu
    yani feleğin piyangosu

    dedim ya
    uzun yol şoförüyüm hemşerim
    kamyoncuyum senin anlayacağın
    bir yarime hasretim
    bir de şafak uykusun
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster