1. 76.
    0
    sadık- deniz'e bir oda ver, onu yanına al, burada büyüsün, bi evi olsun, gidecek başka hiçbir yeri yok.

    hüseyin- yaa, gördünmü evlat ne demek, zor geldi demi, bakamıyon demi çocuğa, gördün mü evlat ne demek

    sadık- gördüm baba, görmem mi hiç, peki sen hiç bir çocuğun büyüyeceğini görememek ne demek bunu bildin mi? hiç bilir misin bu duyguyu. hayat devam edecek, birileri yeni kitaplar yazacak okuyamayacaksın, yeni filmler çekilecek izleyemeyeceksin, sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin... bunlar kolay alışır insan; ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak, ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak,
    baba! yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? gözü arkada kalmak böyle birşey galiba... kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum... onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım için de kendimden nefret ediyorum! ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev... ona söylemek istediğim o kadar çok şey var ki... sen söyle ona baba... ona de ki... ... ... ...

    hüseyin- sadık... sadık!.. sadık evladım sadık kendine gel... sakine! sakineee!!! nerdesiniz ya. düştü düştü birden yere düştü. dayan. ben geliyorum. oğlum sadık!...

    babam ve oğlum
    ···
   tümünü göster