1. 151.
    0
    neyse amk anlatıyorum

    altıncı bölüm:

    --spoiler--
    simsirtarrak ve ismail,2 saat sonunda menteşe dağının doruğuna ulaştılar. ismail arabayı durdurdu. elinde silahla ismailin kapısını açarak, inmesini işaret etti. ismail indi ve simsirtarrak onu kolundan tutarak:"yürü ismail.az kaldı. biraz sonra sende kurtulacaksın ve ben istediğimi alacağım diye konuştu. ardından yola çıktılar. karacalı mağarasına vardılar. içerisi zifiri karanlıktı. simsirtarrak feneri açtı. ilerlemeye koyuldular. yürüdüler yürüdüler yürüdüler.en sonunda büyük bir taş mekana vardılar. burada masum bakışlı küçük bir çocuğun şaşkın dolu bakışları ve elinde cetvel ile oturur durumdaki bir adamın, altından vucütları duruyordu. simsirtarrak ismaili bir kayanın dibine oturttu ve kayaya bağladı. ardından bir ateş yaktı. ateş harlanıyordu ve tabi ismail, olan bitene bir anlam veremiyordu.en sonunda bir kap çıkardı. ismaile dönüp:"şimdi sessiz olacaksın. eğer çıt çıkarırsan vururum" dedi ve silahı gösterdi. ismail:"yok susarım" dedi. kabı ateşin üstüne koydu ve çantasından acaip malzemeler çıkardı. sırasıyla malzemeleri, kızan ateşin üzerindeki kaba atıyordu ve bir yandanda: "

    eeeey göklerin gökleri, uluların ulusu, yücelerin yücesi. sesime kulak ver... feryadımı duy... beni anla ve beni gör.şu an burada seni çağırıyorum.gel suzan"

    diye bağırdı.ve bu sırada inanılmaz parıltılı bir ışık, odayı kapladı. ismailin aklı yerinden çıkacak gibiydi. simsirtarrak ise gayet sakin bir şekilde olan biteni izliyordu.en sonunda çok güzel ve alımlı bir kız geldi ve simsirtarrak:"buyur ciciş, beni çağırmışsın" dedi
    --spoiler--
    ···
   tümünü göster