misafirlikte hal hatır sorma sekansı

bayram gibi zamanlarda aile yanına gitmişsen mecburen bir şekilde yakalanırsın buna. işte o kumpasa girdiğinde geleneksel şeylerden, formaliteden, samimiyetsizlikten nefret ettiğin gelir yine aklına. orada bir çıkıntılık yapsan ayıplanırsın. pgiboloji bozan eski türk filmlerindeki vurun kahpeye misali töre kurbanı olursun adeta. "he de geç" mantalitesine sığınırsın mecbur. bilirsin ki akabinde okul, iş vs. gibi sorular gelecektir. burada mühim olan karşının laf söylemesine fırsat vermemektir. kendimi anlatmaktan pek haz etmesem de mühim olan onu kendi silahı ile vurmaktır. o sorularda da öğrenciysen, mezun ve işsizsen, askere gitmediysen işin biraz zordur. akıllıca cevaplar vermen, konuyu karşı tarafın zayıf yönlerine kaydırmaya çalışman ve bunlar için de elinde koz olması güzel olur. hepsini gerçekleştirip sağlam da bir işin varsa şanslısın çünkü ne söylese çat diye ensesine vurursun, tüm zor durumdaki arkadaşlarının ve geçmişinin intikdıbını alırsın.

ve kader anı... ibre seni göstermektedir. siz nasılsınız iyi misiniz? formalitesinin hemen akabinde:

-e oğlumuz okuyor mu?
+mezunum. (çat!)
-hangi okul?
+ hede üniversitesi (çat!)
-bölüm?
+hede hödö (çota!)
-iş, askerlik?
+askerlik bitti. çalışıyorum. (çotaa!)
-nerde ne işi?
+şurda. hede hödöcüyüm. (çat!)
-maaş nasıl yetiyor mu?
+kendi kendimi geçindiriyorum işte. (çat!)
-imkanlar falan?
+şusu var busu var şöyle de şeyler yapıyolar. şöyle rahatım böyle iyiyim. (çaat! teyze öl.)
-...