1. 1.
    +1
    kuaföre gitmeyen kadın

    1. mümkündür, üşenmeden de nasıl olduğunu anlatayım ki belki kuaföre dökülen onca paranın gereksizliği net olarak gözükür.

    kuaföre gitmeyen kadın, kuafördeki hiçbir işlemi saçına-vücuduna yaptırmıyor olabilir ancak, bu işlemlerin hepsini evde kendine uyguluyor da olabilir.
    artık güzellik salonları ve kuaförler -hesapta- ayrı işletiliyor ancak tek bir başlık altında topluyorum her şeyi.

    - çağımızın belalarından fön ve saç şekillendirme: tabi, doğal saçımızla gezersek çok utanacağımız ve de toplum bizden vebalı gibi kaçacağı için ne yapmamız lazım? aslında kimsenin doğal olarak sahip olmadığı saçlarla ortalıkta dolanmamız lazım. saçımız kıvırcıksa fönle düzleştirmek, düz ise de onu kıvır kıvır yapmak, saçın doğasında var olan ve saç bakımı ile çok aza indirilebilen saçın tel tel olma halini önlemek için, fön çek(tir)erek, saçı daha da yakarak daha daha tel tel hale getirmemiz lazım. kuaföre bir fön için 5 liradan 30 liraya kadar bir para ödemek yerine, saç düzleştirici ve saç maşası edinerek birkaç fön parasına, elalemin taklu elleri saçlarınıza değmeden, düğün saçı tehlikesi olmadan, kuaförün "fön çekeyim" derken saça ölümüne asılmasının acısı yaşanmadan saçlar istenilen görüntüye kavuşuyor. fön öncesi saça sıkılmazsa saçımızın parlamayacağı iddia edilen mavi sprey de kolayca bulunabiliyor.

    fiyat: 35 lira- 120 lira arası.
    sprey fiyatı(mavi su): 10-15 lira arası

    - manikür - pedikür: herkesin tırnaklarında doğal olarak çıkan o allahın belası fazlalıklar, düzgün tırnaklar, temiz ayaklar (evet gerçekten pedikürle temiz ayağı tümüyle bir tutan insanlar var) için, önüne gelenin ayağını soktuğu o mantarlı, mikroplu, nemlendirici ile değil aman masraf olmasın diye bildiğin şampuanla köpürtülen suyun doldurulduğu pedikür kovası ve aynı pislikteki manikür şeyi de dahil olmak üzere tüm seti satın alabilir ve zamanla daha da geliştirerek manikür-pedikürünüzü evde yapabilirsiniz. aslında sık sık yağla ovarak tırnak kenarı fazlalıklar gideriliyor, ponza taşını banyo sonrası kullanarak ayaklar yumuşacık oluyor, krem kullanılarak da mükemmelliğe yaklaşılıyor ama yok, manikür-pedikür yap(tır)mazsak ölürüz.

    fiyat: 7-50 lira arası takım taklavat+kremi ojesiyle 20- 65 arasına denk geliyor.

    - ağda(yorumsuz): bak buna çok uyuzum, çok. birinin önüne yatıyorsun, allah ne verdiyse sergiliyorsun, arkandan herkese senin vücudun tüm ayrıntılarına kadar anlatılıyor, izansız isen sana da anlatılıyor ve gülüyorsun falan ("biz kankayız kuaförümlen o açıdan, beni başkasına anlatmaz" evet anlatmaz. aç sen, yayıl.) üstelik mikroplu ortamda, değiştirilmeyen spatulalarla, bitene kadar değiştirilmeyen o ağda kutuları (yani senden önceki kadının yağ dolu sivilcesi mi vardı, veba mikrobu mu vardı, egzaması mı vardı hiç bilinmez, onun her yerine sürülen spatulanın sokulduğu ağdaya senin spatula (bak yeni spatula diyorum, zengin yer diyorum) sokuluyor ve senin de her yerine sürülüyor delireceğim. evine ağda makinası+ağda bezi rulosu+ağdayı silmek için yağ+vücudu yumuşatan losyon+makas+spatula almak ne kadar tutuyor halbuki? bir full ağda parası. çok kederliyim şu konuda yemin ederim.
    fiyat: 70 - 250 lira arası (makasına kadar her şey dahil, dayanamayacağım bu konuda link de veriyorum: http://www.kuaforpazari.net/ ... 15&kn=a%f0da+epilasyon
    basit ve ev için ideal, utanmadan onca para almalarına rağmen kuaförlerin kullandığı makina 50 lira, senin 3 tane yerini 50 liraya alıyorlar arkadaş. hem de mikrop hediyesi var. rezalet.)

    kaş almak: böyle de ideal bir kaş biçimimiz var. ebru gündeş bir salgın gibi yayıldı "ebru gündeş kaşım olsun allah aşkına" diye ağlıyor kadınlar. ya sen o değilsin? deli misin nesin? kaşlarını dilediğin gibi al da, ondan bundan ne kopya çekersin, bu ne özentilik? neyse, kaşların alt ve üst kısmı ağda ile alınıyor, bezi ince şerit halinde keserek ancak sadece cımbız da kullanılabilir. o ip işkencesi nedir allah aşkına? gözünden yaşlar aka aka, ayva tüyleri de alarak kıl haline getire getire. alacaksın kaşının üstünü ağdayla bir düz şerit tertemiz, altını da temizleyeceksin, basit halbuki.

    fiyat: cımbız fiyatı da yazmayayım artık.

    saç boyama: doğal renk saçla gezmek feci ayıp ve kezbanlık göstegesi, illa böyle doğada dahi olmayan renkleri saçında taşıyacak ve dip boyanın gelip gelmediğini her gün deli gibi kontrol edeceksin. kuaförler genelde istenilen rengi ortaya çıkarmaz. elindeki boyaları deli kimyagerler gibi karıştırır, sonucunda da "ay vallaha çok güzel oldu, aynen bir gisele bundchen kıvamındasın" diye sallar müşteriyi de gönderir. dünya para alma mevzusunu unutmamak gerek. evde, profesyonel boyalarla istenilen renkte saça kavuşulabilir halbuki. kuaförlerin o iğrenç yıkama tezgahlarına da oturmazsın. adamın biri tepende konuşuyor, koltuk altı burnuna değiyor arada masaj falan da yapıyorsa. boynun ağrıyor, tezgahın şekli gereği saç temiz de olmuyor aslında.

    fiyat: 2.5 - 7.5 lira arası.

    makyaj: zaten türk kadınının en hırslı olduğu konu budur birader. kariyerinde, bir far sürdüğü kadar hırs yapsa 10 senede hayatı garantiye alınır. yok makyajdan zerre anlamayan, bu işi beceremeyenler için de video paylaşım sitelerinde adım adım çok net bir şekilde anlatılıyor. yüzün doğal renkleriyle gezmek çok ayıp çünkü, savaşa gider gibi sokağa çıkmamız gerekiyor. adamla sevgili olmayagör, adam yüzünün gerçeğini o zaman görüyor zaten. aynı evde yaşamaya bir başlıyorsun, "yav bunlar bıyık mı?" "hayır :( dudak kenarlarım siyah" muhabbetleri başlıyor. fondöten sağ olsun tabi. mucidinin allah belasını versin ya.
    temel makyaj ürünleri satın alınarak o ortalama (aman farkın olmasın, ortalamaya ne kadar yaklaşırsan o kadar mutlu ol) yüz yakalanabiliyor, fiyat: 50 - 500 lira arası. yani kuaföre giderek makyaj yaptırıp, herkese aynı makyajı uygulayan o rezilin ellerine kendinizi teslim etmenize ve o sim denen şeyleri yüzünüze attırmanıza gerek yok. son anda müdahale edilir hep: "yok ben sim istemiyorum saçıma yüzüme" "aa neden herkes bayılıyor" oof of.

    işte böyle genel olarak toparladım. lütfen birkaç site gezerek, toplamda bir-iki kuaför ziyaretine verilecek parayı evinizde steril ortam oluşturmak için harcayın, rica ederim.

    geleyim bakımlı olma mevzusuna;
    bakımlı olmak, süslü olmak demek değildir. temizlik hariç, yukarıda saydıklarımın hepsi süstür. bakımlı olmak, her gün vitamin almaktan iyi beslenmeye ve spor yapmaya kadar giden bir hadise. zor iş yani; sebatla, yaşam biçimiyle oluyor, otuz lira ile değil, oturarak değil. o bıyık gibi gözüken ağız kenarındaki siyahlıklar mesela; iyi beslenmemek ve spor yapmamaktan, ayrıca cilt kirliliğinden kaynaklanıyor. sürekli spor yapan insan doğal olarak sağlıklı-temiz bir tene, renkli bir cilde sahip olur. fondöten hikaye yani, aslın olmayan her şey hikaye. vücut senin, para senin, zaman senin. neye özeniyor, neyi istiyor isen ona doğal olarak kavuşabilirsin. çıt çıt-postiş hadiselerini yazmadım bile, o kadar "olmadığım gibi görüneyim" diyor isen kuaföre mecburen gidilecek.
    her gün spor yapan, bol su içen, sağlıklı beslenen, gerekli/istediği temizliği evinde uygulayan, misler gibi kokan, periyodik muayenelerini aksatmayan, gülümseyen, güzel düşünmeye çalışan insan sağlıklı ve iyi gözükür. güzel gözükmek nedir allah aşkına, insan sağlıklı duracak, güçlü olacak. güzellik bir sivilceye bakar da bilmem ne geyik muhabbetine girmeyeceğim; sağlık hep lazım.

    kuaförlerden iğreniyorum. oh be.

    ya huur evladına bak üşenmemiş bunu yazmış ya birkişi de gelip özet geç bin bknz ı vermemiş anasını gibeyim böyle ekşici tayfanın da ssgnin de
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster