0
ilk ders matematik. cırtlak bir ses tonuyla dersin öğretmeni içeri giriyor. Kafamı kaldırıyorum. Hilal ve sude bana bakıp gülüyor önünü dönüyorlar.
Sude kısa saçlarını yeşil pinco jel kalem ile kafasının üstünde toplamış. elektrik süpürgesinden bile etkilenen hormonlarım bunu da boş geçmiyor. Hilal tekrar arkasını döndü. elinin tersi ile kulaklarının önünden saçlarını atıp boynunu bana cüretkar bir şekilde sergiliyor.
hilal güzel kız da sude biraz çirkin. kafamı sıra ile duvar arasına sıkıştırmış tek kulaklıktan him - gone with the sin dinliyorum.
önümde sonsuz olasılıklar var. 2 sene sonra nerede olacağım. hatta seneye nerede olacağım bilmiyorum.
fatih sınıfın diğer ucundan bana sesleniyor. bakıyorum nah yapmış huur çocuğu.
öğretmenin tahtaya yazdığı iki üç örneği hızlıca çözüyorum. kafam çalışıyor he.
millet neden köpek gibi çalışır hiç anlamam.
çok güzel kar yağıyor dışarıda. ah şimdi cam kenarında olsaydım. cam kenarında olanlar çok şanslı.
ama boşver. bahar geldiğinde de çok sıcak oluyor.
okullara da klima takmıyorlar zaten.
evet ortak çarpan parantezine aldım. sadeleştiler. cevap 2 değil mi hocam.
öğretmen iğrenerek bana bakıyor.
nedense lise öğretmenleri sonuç odaklı değiller. çalışan kişilerin daha değerli olduğunu düşünüyorlar. bence insanların çoğunu lisedeyken kaybediyorlar.
çalışmadan bir soru yapıyor oluşum o dersin öğretmeninde neden karnına vurulmuş bir yumruk etkisi yaratır hiç bir zaman anlamayağım.