/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +2
    Onu görünce o kadar sevindim ki, dünyalar benim olmuştu. Hemen koşarak evin ön tarafına geçtim. Evin ön tarafında köyden birileri sanki beni beklercesine ayağa kalkıp bana doğru koşmaya başladılar. Bir anda etrafımı çevirip üzerime saldırdılar ama aradan çıkıp ablamın olduğu odaya çıktım. Ben içeri girdiğimde annem aynı yerinde oturmuş ablam ise yine yere yatmış ve ağzından köpükler gelmişti. Yine gözlerini bana dikmiş bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ki tam o sırada arkadan biri boynuma sarılarak beni yere düşürdü. Gözlerimi açtığımda karşımda şişman, sakalları göbeğine kadar inmiş başında sarığı ile bir şeyler okuyup bana üfleyen bir adam vardı. Benim ona baktığımı fark ettiğinde okumayı bırakıp arkada duranlara, bizi yalnız bırakın kapıyı dışarıdan kapatın dedi. Adamın bem beyaz sakallarından yüzü çok güzel parlıyordu ve bana bir güven veriyordu.
    Bana bakarak, sakin ol oğlum, benden sana zarar gelmez, herkesi gönderdim. Ben senin yanında olacağım dedi. Ben ise ablamın öldüğünden bahsettim. O ise ablan ölmedi sen yanlış gördün. Allah’ın izni ile ben sana yardım edeceğim dedi.
    Arkadaşın yanında mı o nerde dedi. Ayağa kalkıp sağa sola baktığımda Vedat abinin giyişi dolanına yaslanıp bir ayağını yere basıp diğer ayağı ile de çamurlu ayakkabılarını dolaba sürttüğünü gördüm. Ben ona bakıyordum ama o başını öne eğmiş yere bakıyordu. Seslenip yanıma gelmesini söyledim ama yerinden kıpırdamıyordu bile…
    Yaşlı amca, tamam oğlum sakin ol. Gelmek istemiyorsa gelmesin dedi ve bana Vedat abiyi tarif etmemi istedi. Bende ona karşında duruyor neyi tarif edeyim dediğimde, Ey güzel evladım, senden başka onu gören yok. Hiç onun başkası ile konuştuğunu gördün mü dedi. Evet görmüştüm. Onunla yaşlı kadının köydeki evine gittiğimizde onlar konuşmuştu ayrıca onun bir eşi de vardı dedim. Ben onu dedikten sonra gel o zaman gidelim. Vedat abine söyle eşini de alsın gelsin. Hadi köye gidelim dedi. Vedat abiye bunu söylemek için arkamı döndüğümde ortalıktan kaybolmuştu. Hemen ayağa kalkıp baktım ama gitmişti. Benim onu aradığımı gören yaşlı amca, otur oğlum öyle birisi yok, bunlar sana aklının bir oyunu, onu ilk ne zaman gördün diye sordu. En baştan itibaren olanları ona anlattım. Ben anlatırken gözlerimin içine bakıyor, her cümlemin sonunda kafasını sallayarak beni onaylıyordu. Sonrasında ise, peki oğlum sen onu ilk gördüğünden bu zamana kadar hiç yüzünde, kıyafetinde ya da saçını sakalının uzadığını gördün mü dedi. Hayır hiç görmemiştim her gün aynı şekilde gelip gidiyordu. Adam haklıydı, o hiçbir zaman ayağındaki çamurlu ayakkabılarını bile çıkarmamıştı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster