/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +2
    Lise 2nin ilk günü gelmişti. Amy ile komple bağım kesilmiş. Çiçek ile ayrılmıştım. Ayşe fatma hayriye ve belalıları ile aram iyiydi. Yiğit ve diğer çocuklarla aram iyiydi. Ailemle aram hala limoniydi. Okula gittim bölümü seçtim. 7 kız 6 erkektik. Hepsi de sevmediğim hatta adını bilmediğim insanlardı. Bu sene de uyumayı düşünüyordum ama farklı olarak hocaların gözüne batmayacaktım. ilk gün bakınıyorum sağa sola 'gibeyim böyle işi awk' deyip sıraya geçtim. Mik Mik kızlar dişil enerjisi yüksek erkekler. Neyse dedim geçer bu sene de. Sınıfa girdim. Hocanın birini tanıdım. Ses etmedim. ceketimi sıranın üstüne koydum tam uyuyacaktım.
    Hoca: Bu sene yapma bari
    Ben:Neyi hocam
    Hoca: Uyuma işini. Sen öğle arasında yanıma gel.
    Ben: Tamam hocam

    Uyumadım çok uykusuzdum. 2 dersti zaten. 3 dersi bekledim. derse girdim.
    Hoca2: Oooo uykucu şirin
    üstüme alınmadım. Hocayla bi samimiyetimiz yoktu çünkü.
    Hoca2: Sana diyorum Davy(Kendime böyle seslenicem).
    Ben: Buyur hocam
    Hoca2: Bu sefer otel odan 13 kişilik iyisin hadi rahat uyursun.
    Ben: sağolun hocam
    Hoca2: Sene başından anlaşalım seninle teneffüste yanıma gel
    Ben:Tamam hocam

    Genelde öğretmenlerle diaoloğum böyle oldu. Gitmedim hiçbirinin yanına. Ne diyeceklerini merak ediyordum ki son ders müdür çağırdı odasına.
    Müdür: Davy ben bu sene sonunda tayin istiyorum. Seni severim bilirsin. zütünü kolla artık.
    Ben: Allah razı olsun. Ben okumak istemiyorum. Belki siz gidince ben de ayrılırım.
    Müdür: Kafan çalışıyor. Eğer bi sorunun varsa ben gitmeden halledelim bak. Geleceğin parlak. Serseri olup gideceksin.

    Bu müdür beni niye bu kadar seviyor anlamış değilim. Ama okulu bırakmakta kararlıydım. Son derse girdim çıktım. Kafeye geçecektim. Çiçek aradı.
    +Alo. Davy nasılsın iyi misin
    -Allah razı olsun sen nasılsın
    +iyiyim ben de müsait misin
    -Allahın izin verirse
    +Ne bu hacı hoca mı oldun
    -Niye aradın yavrum sen
    +Sesini duymak istedim.
    -iyi güzel

    Kapadı sonra telefonu. Kafeye geçtim. Etrafı toparladım. kızlara hangi ismi verdiğimi unuttum ama Aynur dicem bundan sonra. Aynura mesaj attım. Şehir dışında okuyordu. biraz sohbet ettik. Çiçek mesaj attı. Öküzsün falan filan. cevap yazmadım bizim çocuklarla dışarı çıktık kola çekirdek. Yiğitle ikimiz kalınca durumu anlattım. Pevezenk gülüyor amk. Ben de gülüyorum. Boş beleş günlerim geçti. Gene okulda uyuyor okul çıkışı çalışıyordum. Kızlarla yiğitle bizim çocuklarla vakit geçiriyordum. O sıra Mehmet ve Buğra adında 2 arkadaş daha edinmiştim. ikisi de motorcuydu. Mehmetin annesi yoktu. Buğranın da anne babası ayrıymış Babası çekip gitmiş annesi de başka adamla evlenince istememiş dedesi bakıyormuş. Baya sevmiştim çocukları. arada bi çay falan ikram ederdim. Sohbetleri sarardı. ikisi de motor almıştı kendisine benden 2-3 yaş büyüklerdi. Zamanla onlarla da iyi arkadşa olmuştuk.
    Birgün mehmet buğraya hadi washingtona gidelim takılırız dedi. Ben 18den küçüktüm ama Çiçek ile barışmıştık gene beni de zütürdüler. ilk defa motora bindim. Hız motoruydu muazzam bişeydi. O hız yapıyordu ben korkayım diye ben zevke geliyordum. Baya baya eğlendik yolda. Çiçeği gördüm buluştuk ailevi sorunları varmış falan. Sarıldık ağladı falan. Mehmetle buğra işi bitince gece beni aldılar. Döndük geri.
    Motora hayran kaldım. Rüzgarın suratıma çarpması o heyecan. ilk dönem bitmiş. Karne günü gelmişti. Karnem kötünün iyisiydi. Mehmet kalmadım diye motorunu bir günlüğüne vermişti. Karne almaya motorla gitmiştim. Arabaların arasından basa bas gidiyordum. tekerlek yakıyordum. Öğlen karneyi alıp buğranın yanına geçtim. Bi kapıştık buğrayla geçti tabi beni. Mehmet o gün o iyiliği yapmasının başka sebebi varmış. Babası başka kadınla evlenmiş bursaya yerleşeceklermiş. O gün açıkladı. Buğra çok üzülmüştü. Ailem dediği dede nenesinden sonra mehmet vardı.
    Mehmet:Davy buğra sana emanet bi salaklık yapmasın dikkat et.
    Ben: Ne salaklığı noluyor.
    Mehmet : Ben bursaya yerleşiyorum buğra yalnız kalacak çok sosyal bi çocuk değildir.
    Ben : Sen kalsan olmaz mı
    Mehmet : Saçmalama amk
    Ben : Ne bilim. Kendi zütümü toparlayamıyorum ben daha
    Mehmet : Zeki çocuksun tip de yerinde sahip çık. Yarın gidiyorum ben

    Geçen haftadan belliymiş. bana son gun soylemiş. Buğra o gece öyle bir içti ki bayıldı kaldı. Sırtladım evine zütürdüm. sabaha kadar kustu. Sabah kendine geldi. Yanında beni görünce ağlamaya başladı.
    Buğra : Sevdiklerim tek tek beni terkediyor. Dedem nenem hasta ölecekler yakında yalnız başıma kalacağım.
    Ben : Saçmalama amk. Mehmet ölmedi ya çıkar gideriz yanına
    Buğra : Gitti sonuçta.
    Ben : Yav beni de mi hiçe sayıyon sen hayırdır. Gel kafeye gidelim

    geçtik kafeye buğra oturdu 2 simit aldım kahvaltı yaptık. Keyifsizdi ama düzeltebileceğim bişey değildi. Konuşmadı hiç. Sürekli ağlamaklıydı. Mehmetle gün içinde telefonla konuşuyorduk.

    Çiçekle takılıyordum. Buğra da yanımda oluyordu bazen.
    Bi gün parti verelim bizim neyimiz ekgib dedik. O zamanlar Amerikan pastası filminden etkinlendik tabi. Yiğite bizim kızlara falan söyledim. Bi yer ayarladık çatı katı. Hayatımda ilk defa parti vermiştim. Işıklar müzik sistemi falan baya hazırlandık. sap erkek olmayacaktı ben ve buğra dışında. Çiçek gelmiyordu. Büyükçe bi parti verdik. Herkes eğlendi. aldık bi kere dozu. Bundan sonra yapmayı düşünüyorduk sık sık
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster