ekonomi cahili biri olarak

anladığım şekilde anlatmaya çalışıyorum ,

eskiden devlet kapitalisti bir ülke olduğumuzdan ve üretim kaynkları işçiler vs. kamunun altında çalışırken yabancı sermaye ülke gelmiyor ve döviz getirmiyordu

bu durum eskiden doların piyasada dolanması yasakken bir sorun teşkil etmiyordu , ancak özal geldiğinde doların satışına izin verdi . Haliyle bu dönemde ithal malların yurda girişi özelleştirmeler vs arttı ve türkiyedeki kıymetlerin mülkiyeti eskiye nazaran yabancılara geçti . tabi bütün bunlar öpücükle olmuyor , türk sermayedar özellikle ithalatçılar dış alımı arttırdı ve bunu dolarla yaptılar , türkiyenin o dönemde bu dış alımı dengeleyecek döviz kaynağı olmadığından enflasyon arrtı ve ta o zamandan başlayarak yabancı paranın türkiyeye gelmesi için tl'nin (yada o zamanki adı her ne ise) yabancı para karşısındaki değeri sistematik olarak düşürüldü ve çalışanın mağışlarına zam yapıldı .

Hükümet 2002 de geldiğinde develövasyonu arttırmak yerine kamu varlıklarının özele devretmeyi tercih etti , bu sayede artık yabancı sermaye türkiyede varlık elde edebileceği için sermaye akışı sağlanacaktı ve develövasyona gerek kalmayacaktı .

Gel gelelim ki hükümetin o günki planı her ne kadar güzel olsada yine kendi naneleri yüzünden bugün durum pek farklı değil ve artık dövolevasyon (her seferinde farklı yazıyorum ama orjinali de-valuation yani değersizleştimedir siz öyle anlayın) da etki etmeyecekti çünkü yabancı sermaye parasını çıkaramayacağı yere gelmez. bugün türkiye gündeminde kamu bankalarının varlıklarının devredilmesi ve finansal sisteme bu kadar pervasızca devlet müdahalesi varken yabancı sermayedar gibtirip gider . durum bu panpiş

bana fikrimi soracak olursan da en iyi sermayedar ölü sermayedar derim ve bu kahpe düzenin çarklarından kurtulmaya çalışırım