0
Evdeyim, yer yatağında yatıyorum. Sinan da benim yatağımda yatıyor. Yer yatağını daha çok seviyorum. Bana yayılacak daha fazla yer kalıyor. Yataktan düşme derdi de yok. Aslında düşmüyorum da arada yatak çok sıcak oluyor, eğer sıcak olursa yerde yatarım. Gazoz da Sinan'ın yanında yatıyor. Biraz kıskanmadım değil. Ama yatağı daha rahat buluyor diye orada yatıyor herhalde. Aklımda takılan sorular var.
m-"Sinan, uyudun mu?"
Sinan-"Hayır, uyumadım." Şimdi sormanın tam zamanı.
m-"Hilal abla kim?" Sinan bir süre sessiz kaldı.
Sinan-"Abimin eski sevgilisi. 5 sene önce vefat etti. Zaten kalp hastasıydı. Yaklaşık 1 ay kadar hastanede yattı. Daha sonra ani bir kalp krizinden kurtarılamayıp vefat etmiş. Abim öldüğü günden beri her gece ağlıyordu. Sonra Seda ablam ile tanıştı. 2 sene önce tanıştılar. Ondan sonra abim ağlamayı bıraktı. Onunla daha çok vakit geçirmeye başladı. En sonunda da evlenmeye karar verdiler. Şimdi de Hilal ablanın neyi varsa kaldırıyor. Ona da hak veriyorum, Seda ablam üzülmesin diye yapıyor."
m-"O zaman o cüzdan... 5 senedir saklıyor muydu?"
Sinan-"Onun için bu cüzdandan vazgeçmek zor olmuştur. Aslında Seda abla bir şey demiyor ama yine de abim Seda ablayı üzmek istemiyor. ikisini de seviyor, ama Hilal abla artık yaşamıyor." Hilal abla yaşamasa bile görüyor. Bunu bilseydi Seda abla ile evlenmeyi düşünür müydü? Bilmiyorum. Düğünü durdurmamı istiyor ama bunu yapabilir miyim? Doğru soru bu değil. Yapmalı mıyım?
Gazoz-"Yine çok kafana takıyorsun. Çözüm aramanın zamanı şimdi değil. Şimdi uyumanın zamanı. Yarın ne yapacağını düşünürsün." dedi ve yanıma geldi. Yanımda yatmaya başladı. Sinan da uyumuş. Ben de Gazoz'un kafasını okşamaya başladım. Ne yapacağım konusunu düşünmeden nasıl ne yapacağımı bileceğim ki? Uykum var. Yarın ne yapacağıma karar veririm.