Kaçış planını tartıştık ve her türlü bu işin riskli olduğuna karar verdik. Dışarıda kaç gardiyan olduğunu bilmiyorduk. Bir plan uygulamadan önce birkaç gün gözlem yapmalıydık.
Takip eden birkaç günde gardiyan hep geldi. Bizi hergün kontrol edip birkaç şeyi not alıyor ve erzak bırakıyordu. içeride en büyük sıkıntılarımız soğuk ve farelerdi.
Tüm gün hücremizde uslu uslu oturuyor ne derlerse yapıyor , ilahi bir güç tarafından kurtarılmayı bekliyorduk. Bir gün gardiyanlar hücremize kalabalık geldiler ve bizi şırıngalarla bayılttılar. Hücre arkadaşımı bir daha da göremedim.
Gözümü açtığımda ellerim kelepçeli şekilde bir sandalyede oturuyorum. Ağzım bantlıydı. Odaya birkaç beyaz önlüklü adam girdi ve kanıma birkaç kimyasal karıştırdılar. Haftalarca çeşitli hipnoz çalışmalarına ve kimyasallara mağruz kaldım. Sonunda bilincimi kaybettim. Tek düşünebildiğim şey bana verilen emiri nasıl uygulayabileceğim idi. Adeta bir köpeğe dönüşmüştüm. Kalk deseler kalkar , otur deseler otururdum. Olayları sorgulama yeteneğim elimden alınmıştı.
Haftalar sonra bir konağa satıldım. Konakta hayvanların bakımıyla ilgileniyor , bahçede çalışıyordum. Yorulmak bilmiyordum haliyle kendimi çok yıpratıyordum. Hatta bazen konak sahibinin fantezi eziyetlerine mağruz kalıyordum. Beni en çok zorlayan şey ise unutulmaktı. Emir gelmezse günlerce tek bir yerde bekliyor olurdum. Bu şekilde çok fazla dayanamadım. Konağa geldikten birkaç yıl sonra kalp damarlarım çatladı ve öldüm.
(#207604577)