Şifreyi görmeye çalışacaktık.
Gardiyanın şifreyi benden gizlemeye çalışmaması için kapının dibinde baygın yatıyor taklidi yapıyordum. Hücredeki diğer ergen ise gardiyanı hücrenin içine kadar çekmek için odanın en uzak köşesinde bekliyordu. Beklerken soğuğa ne kadar da alıştığımızı tartıştık.
Sonunda kapı açıldı. Gardiyan o iri bedenini içeri soktu ve ardından kapıyı kapattı. Hayatta olduğumdan emin olmak amacıyla beni inceledi ." O uyuyor " dedi ergen. Daha sonra ise onu incelemeye gitti. Gözlerimize fener tutuyor birkaç şeyi not alıyordu. Ardından yemek poşetini hücrenin ortasına bıraktı ve kapıya yöneldi. Uyuduğumu düşüdüğü için şifreyi saklamadan girmeye başlamıştı. O anlarda gözümü açtım ve tuşları ezberlemeye başladım. Bir... Beş... ve.. belinde taşıdığı jop, son rakamın önüne geçmişti. içimden sövmeye başladım. Hala tuşların yarısını görebilmem nedeniyle son rakamın 6dan küçük olduğunu biliyordum.
Gardiyan hücreden çıkınca , ergen yanıma koştu. "Görebildin mi he?" dedi. "Biraz deneme yapmamız gerekecek. " dedim. Gardiyanın gittiğinden tamamen emin olmak için biraz daha bekledik , daha sonra kilitin yanındaydık. Bismillah çektim ve ilk denememi yaptım. 1 , 5 ve 0 tuşlarına sırası ile bastım. Kilit kırmızı yandı. Kapıyı denedik, hala kitliydi. 2. sayıyı yazarken, ergen elimi durdurdu. Kilitte " 2 DENEME HAKKI KALDI" yazıyordu. Yutkundum. Kaderim birkaç tuş ötedeydi.
---
>151 (#207605459)
>152 (#207605454)
>153 (#207605295)
>154 (#207620368)
>155 (#207604860)