ingilizler afrikaya medeniyet götürdü

sömürgecillik
muz cumhuriyeti
aşırı nüfus artışı
demokrasi
misyoner savaşları
köle ticareti

afrika bir kıta. basit bir mesele değil yani.

afrika hem çok güzel hem çok çirkin.

zamanında sömürgeciler afrikaya girer, güçleri azalınca da çekilirler. çekildikleri yerlerde halk işsizlikten aç kalır ve ingilizlere şikayetçi olurlar. bizi aç bıraktınız diye. elin ingilizi seni neden beslesin himayesine girmiyorsan bre sığır.

fransızlarr napolyon ile mısır'a girerler ilkin. kuzey afrikayı alır adamlar. mısırlıların gerek yakacak olarak kullandığı gerekse şifa niyeetine kemirdikleri mumyaları taşırlar fransa'ya. çoğu kuzey afrikalı fransızca konuşur.
merkezde ingilizler. elektriği getirirler ama 110 volt. afrikalılar ucuza 220 volt alet alıp çalıştıramayınca gibildiklerini anlarlar.

kenarlarda hollandalılar. hollandalılar güney amerika'daki sistemi getirmiş, tarımı devralmış. muz ticareti için oluşturdukları şirket o kadar büyümüş ki, ülkenin bütün işgücü bunların fabrikada çalışmaya başlamış.

sonradan hollandalılar "bak fabrikayı kapatıveririz yannan gibi ortada kalırsınız, hükümet bile düşer" diye tehdite başlayınca, siyaset hollandalı şirketin istediği kurallara göre işler olmuş. hatta kralları seçmeye başlamış şirket. destek verip başa getirmiş. olmuş ülke muz cumhuriyeti.

afrikalılar da hırlı değil. bir disiplinli çalışma gelenekleri yok. varsa yoksa karnımı doyuracak basit iş olsun, gerisi yalan diyerek yaşamış. çekilecek adamlar da değiller yani. eğitmeye çalışsan da bir yerden patlamışlar, işte korsanlar, iç savaşlar çıkıyor.

afrika karışık amk.