0
Dostum biraz kısa olmuş ama ısının iletiminin 3 yolu var. Dokunma yolu ile, konveksiyon yolu ile ve radyasyon yolu ile. Dokunma olanı biliyorsun zaten dokunduğun bir şey ile ısı alışverişi yaparsın. Konvansiyonel yol ise havaların ısınması ile aktarma yolu olan örneği verebilirim. Bu ilk ikisi için mutlaka bir ortama ihtiyaç var maddenin olduğu. Ancak radyasyon da herhangi bir ortamın olması şart değil. Ulaşılabilen en düşük sıcaklık - 273 derece veya sıfır kelvindir. Bu sıcaklıkta maddenin içindeki atomlar hareketsizdir. Ne zaman bu sıcaklığın üstü bir sıcaklık olursa madde atomlarının çarpışması ile etrafa termal bir kızıl ötesi ışın yayarlar. Bu yayılım için herhangi bir ortam gerekmez. Sen de kendi sıcaklığın yüzünden etrafa kızıl ötesi ışınlar yayıyorsun ama görmüyorsun. Termal kameraları derken bunu kastediyorum. Biz kendi sıcaklığımızdaki veya o kadar da sıcak olmayan cisimlerin yaydığı ışınımları göremeyiz. Ancak maddeyi iyice ısıtırsak örnek olarak metal bir topu kızdırırsan yayılan radyasyonun dalga boyu kısalır ve frekansı yükselir. Sen de onun 1000 derecede kor haline gelince ışıl ışıl parladığını görürsün. Güneşte öyle mesela. Fazla sıcaklığı olduğu için görebiliyoruz onun yaptığı ışımaları hatta güneş ışığı diyoruz ona.
Soruna gelecek olursak güneş de mesela etrafı havadan veya herhangi bir maddeden arındırılmış uzay boşluğunda duruyor ama enerjisini bize iletiyor. Ve bir gün enerjisini bitireceği gibi senin sorundaki cisim de yaptığı radyasyon ışımaları neticesinde bir gün sıcaklığını kaybedecek ve bulunduğu boşluğun sıcaklığı ile aynı sıcaklığa düşecek.