+15
Liseye geçtiğim dönem şehir değiştirmiştik. Doğup büyüdüğüm yerden ve dolayısıyla tüm arkadaşlarımdan ve tanıdıklarımdan ayrılmak zorunda kalmak beni derin bir boşluğun içine sürüklemişti. Bunu dışarıya belli etmiyordum ama içimde fırtınalar kopuyordu. Üzerime müthiş bir boşvermişlik yapışmıştı. Her şeye yeniden başlayacak olmak bir yandan iyi olsa da yine de onca yılımı arkada bırakmış olmak çok üzücüydü. Şimdi neyin ne olduğunu bilmediğim bir yere gelmiştik. Liseye başlayacaktım ve tanıdığım kimse yoktu. Birbirlerini tanıyanlar ilk günden birlikte olacak ve ben bir köşede yalnız kalacaktım. Bu düşünce okula gitme isteğimi de bitiriyordu. Böylece liseye başladım ve ilk aylar tam da tahmin ettiğim gibi oldu. insanlarla tanışma konusunda zaten iyi değildim ve yanıma gelen birkaç kişiyi de soğuk davranışlarım yüzünden kendimden uzaklaştırmayı başarmıştım. ikinci ayın sonunda sınıfa girdiğimde sıramda tanımadığım bir çocuk oturuyordu. Acaba bizim sınıftaydı da ben mi hatırlamıyorum diye düşündükten sonra yanına gittim. Çocuk ben yanına varmaya iki adım kala kusura bakma senin sırandı heralde diyerek çantasını yan sıraya koydu. Kafamı sallayıp oturdum. iki ay boyunca tek başıma oturmuştum ve şimdi bir sıra arkadaşım olmuştu. Çocuk elini uzattı ben Uğur nakil geldim dedi. Uğur'un yüzünde hep yandan bir gülüşü vardı. Kalın kaşlı geniş omuzlu bir çocuktu. Saçları ve gözü siyah burnu hafif yamuktu. Saçları üç numara kesilmişti. içimden ona karşı soğuk davranmak gelmedi. Sıcakkanlı yaklaşmıştı ve artık tek başıma oturmaktan sıkılmıştım. Gülümseyerek elimi uzattım.