/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    m-"Hepinizi birden nasıl huzura kavuşturacağım?"

    Kangal-"Bizi öldüren biri var, ve her geçen gün sayımız artıyor. Tek bizi öldürse huzura kavuşurduk ama... " arkasındaki yavru köpeklere doğru baktı. Ben de onlara baktım. Daha çok küçükler. Onları bile öldürüyor.

    Kangal-"Benim neslimi boşver, gelecek nesli en azından kurtarmak istiyorum. Onun için senden yardım istiyorum. Onu durdur. Biz yapamıyoruz. Ölü olduğumuz için yaşayanların hayatlarına karışamıyoruz. Ama sen yapabilirsin. Lütfen, gelecek nesli kurtar." dedi ve başını eğdi. Başını eğince diğer köpekler de başını eğdiler. Yanına gittim ve kafasını sevdim. Genelde kendini düşünen hayaletlerle karşılaşmıştım, ama ilk kez kendisini değil de başkalarını korumak isteyen bir hayalet ile karşılaşıyorum. Daha doğrusu bir sürü ile. Ve bu ilk hayvanlara yardımım olacak.

    m-"Başını eğmene gerek yok. Yardım edeceğim. Ama şimdi eve gitmem lazım. Annem ve babam beni merak ederler."

    Kangal-"Elbette ki. Sana evine kadar eşlik edelim." Evime kadar eşlik mi edecekler?

    m-"Evim nerede biliyor musunuz ki?"

    Kangal-"Bilmiyoruz ama koku alma duyumuz keskindir. Senin kokunun yoğun olduğu yer muhtemelen evindir. Hepimiz seni koklayacağız, acil bir durumda yerini bulabilmek için." dedi ve sırasıyla köpekler beni koklamaya başladılar. Gerçekten hepsi sırayla kokladı ve yaklaşık yarım saat sonra anca bitti.

    Kangal-"Beklettiğimiz için kusura bakma. Evine gidelim." dedi ve birkaç köpek burnunu havaya kaldırıp havayı koklamaya başladı. Önden onlar arkadan da biz yürümeye başladık.

    m-"Neden sizi öldürüyor?"

    Kangal-"Biz de bilmiyoruz. Tek bildiğimiz bizi yakalıyor ve bir kafese kapatıyor, daha sonra karanlık bir odaya zütürüyor ve bizi öldürüp bedenimizi yakıyor." dişlerini sıkıp hırlamaya başladı.

    Kangal-"Küçükleri ise direk canlı canlı yakıyor." Küçük yaşta olmama rağmen benim bile tüylerim diken diken olmuştu. Öfkesini hissediyordum. Onlara yardım edebilir miyim? Edebilirim, etmeliyim. Bu kadar kişi bana güveniyor. Yapmalıyım.

    Apartmanın önüne kadar geldik. Gerçekten de evimi kolayca buldular. Oysaki ben kaybolmuştum.

    Kangal-"Buradan sonra biz sokaklara geri dönüyoruz. Eğer bir durum olursa sana haber vereceğiz."

    m-"Tamam." Bir çoban köpeği yanıma geldi.

    Kangal-"Bunu seni koruması için yanına veriyorum." Korumak mı? insanlara dokunamıyorlar ki.

    m-"Neyden koruması için?"

    Kangal-"insanlara göre yaşın küçük, ama bunu erken öğrenmek sana yardım edecektir. Ruhların sadece iyi olanları yoktur. Kötü olanları da vardır. Sana zarar verebilecek, seni karamsarlığa düşürecek veya seni hasta edecek ruhlar da var. Bu çoban köpeği bize olan yardımın bitene kadar yanında duracak ve seni onlardan koruyacak." Kötü ruhlar mı? Ölen biri neden kötü olmak istesin? Anlamıyorum.

    m-"Tamam. Peki ya kötü ruhlar ona zarar verirse?" Kangal gülmeye başladı.

    Kanga-"Hahaha. O güçsüz değil merak etme. Çoban köpeği her zaman birilerini korumaya yönelik yaşar. Hem bizi düşünmene gerek yok." arkasına döndü ve:

    Kangal-"GRUP, HERKES GÖREV VERDiĞiM YERLERiNE GEÇSiN! iyi geceler." dedi ve herkes dağıldı. Çoban köpeği de yanımdaydı.

    Eve geldim ve kapıyı çaldım. Annem kapıyı açtı. Kapı açılır açılmaz içeriye çoban köpeği önden içeri girdi. Havayı koklamaya başladı.

    Anne-"Merqury. Nerede kaldın? Bugün okuldan da erken çıkmışsınız." Hemen bir bahane:

    m-"Kardan adam yapıyordum da."

    Anne-"Sen kardan adam yapıyorsun diye biz meraktan öldük. Bir daha dışarıda oynayacaksan önce eve gel, üstünü değiştir ve sonra dışarı çık."

    m-"Özür dilerim." samimi bir özür değildi, ama özür dilemezsem annem bana kızmaya devam eder.

    Anne-"Tamam affettim, ama bir daha ilk eve gel." dedi ve mutfağa gitti. Çoban köpeği annemi koklamaya başladı. Ben de odama geçeyim bari. Odama doğru yürümeye başladım ve köpek de arkamdan geldi.

    ÇKöpek-"Sıradışı bir şey yok. Annen miydi o?"

    m-"Evet."

    ÇKöpek-"Kokunun büyük bir kısmını ondan almışsın." Ne yani? Kadın gibi koktuğumu mu ima ediyor?

    ÇKöpek-"Şimdi de babanı da koklamaya gideceğim." içimde bu soruyu tutamadım.

    m-"Neden herkesi kokluyorsun?" Bunu hep sormak istemişimdir. O da soruma soruyla karşılık verdi:

    ÇKöpek-"Siz tanışmak için ne yapıyorsunuz?" Bu çok garip bir soru. Aslında tanışmak için birden fazla yol var.

    m-"Yanına gidip merhaba diyorum."

    ÇKöpek-"Biz birbirimizi kokluyoruz. Bu da bizim onunla tanışmamızı sağlıyor. Bir daha karşılaştığımızda onun kokusunu hatırlıyoruz ve ona güvenip güvenmememiz gerektiğini anlıyoruz."

    m-"O kadar kokuyu aklınızda tutabiliyor musunuz?"

    ÇKöpek-"Siz birbirinizin yüzünü nasıl unutmuyorsanız biz de kokularını unutmuyoruz." dedi ve içeri girdi. Muhtemelen babamı kokluyor. Ben de yatağıma yattım. Bir süre sonra geri geldi ve yanıma yattı.

    ÇKöpek-"Burada uyuyacağım. Duyularım keskindir merak etmeyin, size yaklaşan tüm ruhlardan sizi koruyacağım." dedi ve gözlerini kapattı. Ben de yanıma döndüm ve kafasını sevmeye başladım. Garip bir his. Normalde annem olsa hayatta eve köpek almaz ama şu an evde kocaman bir köpek var. Belki de yaşamak istiyordu ama o adam canını umursamaz bir biçimde aldı. Umarım ümitlerini boşa çıkarmam.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster