+1
-1
Doğru kişiyi bulma dalgasına aşırı takılmazsan gayet de yürütürsün. Kadının senin artılarını benimseyip eksilerini kabul etmesi evliliği sürdürmek için esas gerekli olan şey olduğu için; "göz göze geldik ben o mavi okyanusta boğulayazdım" demen evliliği yürütebilmek için şart değil, bir yararı da yok bence. Tabii biz evli değiliz ama evliliklerin içine doğmuş insanlarız.
Yaşamın içinde ortak beklentilerin olduğu kişi doğru kişidir. Biz de Charles Bukowski ya da Sokrates olmadığımıza göre, onlara kıyasla daha sade-sakin yaşantıların insanları olarak kendimiz gibi birçok seçeneğe sahibiz. Kılkuyruk davranmayıp hayatta sınırlarını bilen bir erkek doğru insanlar arasından birini de hayat arkadaşı olarak seçer, nikahlanıp hukuk önünde geçerlilik de kazandırır.
Erkek aile içinde duygusal liderliğini ve gururunu koruduğu sürece kadının/annenin pgibolojisi de sonuna kadar aileyi yaşatmak ve keyifli kılmak için var olur, insanın olayı bu binlerce yılın birikimi yani. Bir de şimdi "evlilik ne abi ayak bağı" diyenler olabilir. Nikahı son hedef olarak görmemiz gerekmediği gibi ona tepki duymamıza da gerek yok, iki insanın birlikteliğini düzenlemek ve çocuğun olursa onun/onların hayatını düzenlemek için yapılan bir belgelendirme alt tarafı.