/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1 -2
    olur da beğenirseniz devdıbını yaparım *

    ÇiFT RUH

    STORY SUMMARY-

    Küçük bir kasabaya yola koyulan 3 arkadaş her şeyden habersiz tatil için gitmektedir, ancak bu kasabaya daha önce hiç gitmemişlerdir ve olacaklardan haberdar değillerdir.

    Cenk -Neden bu yoldan gidiyoruz ki?

    Onur -Kapat çeneni cenk benzinimiz bitmeden buraya ulaşmamız gerek yakınlarda hiç benzinlik yok!

    Öykü -Onur biraz fazla gergin değil misin?

    Onur -Haklısın özür dilerim sadece bu çölün ortasında kalmak istemiyorum.

    Onur -Bu lanet araba benden büyük 1970 model bir impala ne yapacağı belli olmuyor.

    YAKLAŞIK 3 SAAT SONRA...

    Kasabanın girişinde oldukça paslı ve yamuk bir HOŞGELDiNiZ yazılı bir levha görürler.
    Öykü bu kötü bir başlangıcı görüp ürker ama eğlenecekleri için pek de umursamaz

    Ancak kasabada insan göremezler

    yaklaşık 10 metre araba ile ilerlediklerinde karşılarına bir yaşlı kadın çıkar ve kalacakları evin tarifini sorarlar
    ve yaşlı kadın tarif eder ancak kadın nedense sürekli gülüyordur
    Onur -Kasabanın delisi herhalde
    Öykü -Kıç kadar kasabada neden insan yok NEREDE BU iNSANLAR?
    Cenk -Bu kasabada yaşayanların çoğu hayvan ve tarımla ilgilenirler normaldir

    Göl evine yaklaşırlar ve onur kapıyı çalar
    TAK TAK TAK...

    Cenk -Dostum adamla internetten konuşmuştum bu evi kiralarken
    Cenk -Paspasın altına koyduğunu söylemişti
    Onur -ULAN O ZAMAN NEDEN ŞiMDi SÖYLÜYORSUN!

    onurun sert tepkilerini anlayamayan öykü
    Öykü -Hadi Onur bütün gün yoldaydık eşyaları eve taşıyıp uyuyalım.
    kafasını onaylar bir şekilde sallayan onur eşyaları toplayıp odalarına geçer ve uyurlar

    ERTESi GÜN...

    Kuşların cıvıltısına uyanan Öykü üzerine ince bir örtü alıp dışarıya çıkacaktır
    odasının kapısını sessizce kapatır ve Onurun odasına göz atar Onur uyuyordur

    Evin girişinde olan sandalyeye oturur.

    Göl ve kuşlar öyle huzur vericidir ki
    Öykü gözlerini kapatıp seslere odaklanır
    Ağaç yapraklarının birbirine çarpışı...
    küçük sığırcıkların o eşsiz sesleri...
    birden gözlerini açıp
    Öykü bir şeyin ters gittiğini düşünmektedir
    daha sonra tekrar gözlerini kapatır
    ANiDEN BiR EL ÖYKÜNÜN OMZUNA GELiR
    Öykü korkarak çığlık atar ve o el Onura aittir
    Onur gülerek -SENi KORKUTACAK KADAR ÇiRKiN MiYiM?
    Öykü -Hayır ama beni korkuttun, senin yüzünden herkes çığlığımı duydu bir şey oldu sanacaklar.
    Cenk -ESNEYE ESNEYE...
    Onur ve Öykünün yanına gelir ve
    Cenk -Merak etme buraya en yakın ev 40 dakika aralığında
    Cenk -Yani rahat olalım insanlardan arabalardan uzak olalım diye böyle bir yer kiraladık dimi sonuçta ?
    diye bir şey söyler ve
    Onur -Hadi bir şeyler yiyelim
    der ve kahvaltıyı hazırlarlar

    ARADAN 20 DAKiKA SONRA...

    Cenk -Ben göle yüzmeye gidiyorum!

    Öykü -Dikkatli ol!

    Cenk -Heeheee

    Onur -Öykü! Gölün diğer ucunda balık tutmaya ne dersin?

    Öykü -Olur hatta çok güzel olur dur ben kremimi alayım.
    der.

    ve hızlıca kremi alır ve Onuru görür
    Öykü -oltaları ve malzemeleri taşımanda yardımcı olayım
    der ve elinden bir kaç malzemeyi alır

    göle ulaşırlar ve malzemeleri hazırlamaya başlar Onur
    Öykü de Onurun yaptığı hazırlıkları izler ve bir yandan da yüzüne ve kollarına kremini sürer.

    Onur oltasına son rütuşlar yapar ve ayağa kalkıp göle oltasını atmak için gerilir
    tam atacakken
    gölün karşı tarafında birini görmüştür
    şortlu biri
    o kişi Cenktir

    Cenk -HEEEYY SU MAZZAM GÜZEL !
    diye seslenir ve
    Cenk -HiÇ BiRANIZ VAR MII?
    der

    Onur -GEL GEL VAR!

    eliyle gel işareti yapar ve oltasını atıp Öykü nün yanına oturur

    Cenk üzerine gömleğini giyer ve ormanın çevresinden dolaşıp Onurların yanına gitmeyi planlar

    ve ormana girer...

    30 DAKiKA SONRA...

    Öykü -Nerde kaldı bu hala gelmedi?
    Onur -Gelir birazdan o çok uyuşuktur.

    ARADAN 1 SAAT GEÇMiŞTiR...

    Onur -Bence Gölün karşısından bizi iyi işitemedi eve gitmiş olmalı
    Öykü -Eğer evde değilse ne yapıcaz?
    Onur -Kasaba şerifini arayıp yardım isticez

    EVE YAKLAŞIRLAR...

    Onur -CEEENK!!!

    Onur -EVDE MiSiN DOSTUM?

    Onur -SES VERSENE BE LANET HERiF! hava kararmaktadır ve eve girip Cenki ararlar ancak ev boştur.

    Öykü korkarak eline telefonu alır ancak telefon hiç çekmiyordur
    telefonun hiç çekmediğini Onura söyer
    ve sinirlenip arabasının anahtarını alıp evden çıkar
    Öykü -Nereye?
    Onur -Kasaba nın şerifine ulaşıcam sen evde kal!
    Öykü -onaylayarak kafasını sallar
    Aslında evde tek kalmaktan korkuyordur ´´KEŞKE ONURLA BERABER Mi GiTSEYDiM´´ diye düşünür
    ve koşarak Onurun bulunduğu arabanın yanına gider
    Onur durumu anlar ve arabaya çağırır

    ANCAK ARABA ÇALIŞMIYORDUR ...

    Onur -HAY gibEYiM!!!
    Diye bağırır ve arabadan iner
    Arabanın içinde korkudan titreyen Öyküye
    Onur -Hadi Öykü eve gidelim sabah erkenden yürüyerek kasabaya ulaşırım ben.
    der ve Öykü kısık bir sesle ´´Tamam´´ der ve arabadan uzaklaşıp eve geçerler.

    Onur Öyküye destek olmak için aynı odada kalmak ister ve öyküyü uyutup kendisi de koltukta uyuya kalır.

    GECE SAATLERi 3:30

    BiR GICIRDAMA SESi DUYULUR

    Onur aniden gözlerini açıp gıcırdama sesinin nereden geldiğini kestirmeye çalışır.

    Bu ses Cenkin odasınndan geliyordur

    Cenkin odasının kapısını yavaşça açıp gözetler ancak her yer kapkaranlıktır ışığı açmaya çalırış ama ışıklar yanmaz

    camın tülleri savrulur Onur yavaşça açık camı kapatır ve arkasına döner

    Kapının hizasında bir sülyet vardır
    zifiri karanlıktır yüzünü göremez ama bu sülyet Cenke benzetir

    Onur -Cenk nerdesin sen koca gün meraktan öldürdün bizi seni aptal!
    der ve Cenk lavabo kısmına karanlıkta kaybolur
    Onur da Öykü nün odasına girer ve koltukta rahat bir şekilde uyur

    SABAH 8:00

    Öykü uyanır ve koltukta uyuyan Onuru görür üzerini örter ve lavaboya doğru gider

    ANiDEN BiR ÇIĞLIK SESi GELiR...
    ···
   tümünü göster