+10
-1
Babamın hastane parasının bitimine az kalmıştı. Birkaç defa dolandırılmıştım ama artık insanları okuyabiliyordum. Son bir iş... Sonrasında taksitle ödeme. Çünkü nakit olarak bu parayı verirseniz gelir idaresi peşinize düşer, 17 yaşındasınız ve çalışmıyorsunuz... Devlet su gibi emer o parayı.
Küçükçekmece Kanarya’da Vedat diye bi çingeneyle buluşucaktım. Kazım abi peşime Bahri abiyi yollamıştı. Kanarya tehlikeliydi beklenmeyen sorunlar çıkabilirdi. Mahallenin parkına girer girmez kardeş diye bağırdı, gel buraya. Etraf kalabalıklaştı.
Sen Kazımın adamımısın dedi. Evet dedim, içi para doku poşet uzattı ben de çantayı verdim. Bunlar yavaştan gidiyordu, işkillenip poşete baktım. Kağıt parçaları vardı sadece.
“Başkan!” diye bağırdım, “Türkiye’de kağıt geçmiyo ya.”
Şaşkın bir şekilde : Aaa ben sana para vermedim mi yav bak allahın işineee diyip sert bi yumruk attı.
“O yerden galgarsan oglim, bedelini hayatınlan ödersin orospi çoci.”
Annem ölü benim ya. Neden anneme küfür ediyosun ki diye mırıldandım, ona sövdüğümü zannedip eğildi, alaycı bi tavırla: “Sesin duyulmuyor hirreme o Kazıma söyle öncegine saysın. Senin suçun oglim yok tamam.” Dikleşemeden lavuğu ani bi hareketle yere indirip üstüne çıktım, bıçağım şahdamarındaydı.