+2
RIFAT
Onu yenebilecek miyim? Halis delirdi. Nedenini anlayabiliyorum. O kadar acı çekti, kime güvendiyse arkasından vurdu gibi hissediyor. Oysaki ona bunu hissettiren şey Denge. Karşısına dikilmiş olmam onu yenebileceğim anldıbına gelmiyor. Bu durumdan nasıl çıkabilirim? Babam ve Rıfat(B) artık yardım edemezler. Tek ben onu yenebilirim...
Anka-"Onu yenemeyiz. Limit aş denen şeyin hızına nasıl yetişeceğiz?"
Rıfat-"Bizde de enerji var. Ona karşı üstünlük kurmak istiyorsan enerjiyi avantajımıza kullanmalıyız." Aslında onunla savaşmak bile istemiyorum. Hem artık bu enerji güçlü hissettirmekten çok canımı yakmaya başladı.
Anka-"Onu öldürecek miyiz? istemediğini biliyorum ama canın tehlikeye girerse onu öldürmekten çekinme. Sen söylemiştin, duygularını kenara bırakman lazım." Halis yanımda belirdi:
Halis-"Bu savaşa karışmamalıydın. Sadece tekrar seninle olmak istedim, çünkü kalbimde bana ihanet etmeyecek tek kişi sen vardın. Hatta bir gün shishiler... yani dev kurtlar beni kovalarken seni düşünerek kalbimi sakinleştirebilmiştim ve hayatta kalmıştım. Rıfat, lütfen. Sana güvenmek istiyorum. Bu son şansın." Her ne kadar bunu bana söylese de:
Rıfat-"Beni tanıyorsun, ben kolay kolay düşünmeden karar vermem. Halis, ben de hep seni düşündüm, senin kadar zor günler yaşamadım ama ben de zorluklar çektim. Verdiğim ve aldığım her kararda aklımda sen vardın. Bu kararda da aklımdasın. Denge seni kullanıyor. Onu durdurmak... " derken bıçağı kalbime sapladı. Görmedim bile.
Halis-"Yeterince dinledim. Sen de bana ihanet ediyorsun demek ki. Elveda." Diz çöktüm, kanatlarımı çıkardım ve havaya uçtum:
Rıfat-"Neyse ki hızlı iyileşme var." Fla-en sinirli bir şekilde:
Anka-"Eğer o bıçak kalbine gelmeden engellemeseydim hızlı iyileşme bir işe yaramazdı! Biraz daha dikkatli ol."
Rıfat-"Dikkatli olacak zamanı çoktan geçtik. Ya o ölecek ya da ben. Bu yükseklikten bana yetişemez. Şu alansal patlamaları kullanalım."
Anka-"Ama frekans... "
Rıfat-"Boşluk enerjisini kullanacağız. Aramızdaki frekans farkını o kapatacak." Gizlice Halis'in altına enerji gönderdim ama aniden kaçındı. Yer patladı. Kaçındı mı?
Rıfat-"Hadi ama! Sen de mi içgüdü kullanabiliyorsun?"
Halis-"Sen de uçabiliyorsun, ama seni düşüreceğim merak etme." Fla-en'in gözlerini de kullanıyorum. Ama ona rağmen gözlerimle zar zor takip ediyorum. Enerji patlamalarını hesaplayıp yolluyorum yine de kaçınıyor. Karşımda hız canavarı var.
Rıfat-"Biraz daha hızlanırsa ışık hızına yetişecek. Bu kadar hızlı birini nasıl yeneceğiz?" O arada onu boş bırakmamak için enerji patlamalarını gönderiyorum ama işe yaramıyor.
Rıfat-"Taktik değiştiriyoruz, rastgele ve seri ateştopu atacağız. En azından kaçacağı yeri tahmin edemez." dedim ve seri ateştopu atmaya başladım. Düşündüğüm gibi. Tek tük hasar yemeye başladı. Ama bir sorun var. Dengemi kaybedip aşağı düşmeye başladım.
Rıfat-"Ne oluyor?"
Anka-"Omzuna baksana." Oha. Bıçak omzuma saplanmış, dengemi kaybetmem bu yüzden. Aşağı düşüyorum, hızlı iyileşsem bile zamanında tekrar uçamam.
Rıfat-"Tehlikeli bir şey yapacağız." Düştüğüm yere enerji gönderdim, orası patladı ve ikimiz de bir kenara savrulduk. Onu hazırlıksız yakalamam iyi oldu. Bıçağı çıkardım ve kenara fırlattım. Uçmaya geri hazırlanırken yanımda belirdi ve beni yakamdan tutup havaya kaldırdı:
Halis-"Zavallısın. Daha tarafını bile seçemiyorsun. Bir zamanlar saygı duyduğum Rıfat çoktan ölmüş."
Rıfat-"Benim için de aynısı geçerli. Ben de kardeşimin gözü dönmüş bir katil olmasından hoşnut değilim."
Halis-"Ben evrenleri kurtarmak için bir katil oldum."
Rıfat-"Ne tesadüf. Ben de evrenleri kurtarmak için Ponarmin ile ittifak oldum. Şu duygularını kenarda bırakabilseydin sen de görürdün." Bir şey hissettim. Halis'in içindeki enerji bana doğru çekilmek istiyor. Şimdi Halis'i nasıl yeneceğimi anladım. Ondaki boşluk enerjisi bendekine kıyasla küçük. Onun için onun içindeki enerji bana çekilmek istiyor. Beni fırlattı. Ve bir ağaca çarpıp durdum ve ben havadayken çoktan bıçağını almış. Bu sefer... Kalbime sapladı... Tam yere düşerken Halis'i kolundan tuttum.
Anka-"Bunu yaparsan kesin öleceksin!" Yapmak zorundayım. Her türlü öleceğim.
Halis-"Sen ne yapıyorsun?" Gücü düşmeye başladı.
Rıfat-"Tüm enerjini çekiyorum. Bunca zaman ağır yükler taşıdın, yanında olamadım. Bırak bu sefer yanında olayım. Ben senin kadar hızlı değilim, güçlü de değilim. Sadece zekamla seni alt edebilirdim, ve öyle de yapıyorum." dedim ve enerjisini çekmeye devam ediyorum. Kolumu kesti ama anka ve boşluk enerjisi sayesinde bayağı hızlı iyileşiyor.
Halis-"BIRAK BENi HAiN! ANNEMiZi ÖLDÜREN ADAMI SAVUNAN BiR HAiNSiN SEN!"
Rıfat-"Hala anlamıyorsun değil mi? Ölüyorum, ve hala senin için savaşıyorum." ayağa kalktım ve ona sarıldım.
Rıfat-"Halis, çok yoruldum. Uykum geldi artık. Yaşasan bile daha fazla kişiye zarar vereceğini biliyorsun. Gel, beraber uyuyalım."
Halis-"BIRAK BENi!"
Rıfat-"Rıfat(B), ejderhaları Kim Styla ile konuştuğunuz diyara zütür. Bu diyarın fazla bir ömrü kalmadı. Ponarmin, sen de yaklaş, enerjiyi al ve bir daha asla buraya gelme."
Ponarmin-"Zaten bu iğrenç yere bir daha asla gelmem." dedi ve yanıma kadar geldi. Halis saldırır diye düşünüyordum ama o da yorgun gibi duruyor. Enerjisini çekmemden dolayı fazla hareket edemiyor. Ponarmin tüm enerjimi çekti. Artık benim de ayakta duracak halim kalmadı. Yere düştüm. Halis'in de enerjisi kalmadı, o da yere düştü.
Ponarmin elini havaya kaldırdı. Şimşekler çakmaya başladı ve garip bir portal açıldı. Tüm gökyüzünü kaplayan bir portal. Sapsarı bir yer. Ponarmin oraya zıpladı ve daha sonra içeriden başka biri düştü. Ponarmin'in sesi geldi:
Ponarmin-"BiR DAHA ASLA BURAYA GiREMEYECEKSiN! ŞiMDi ORADA KAL VE ÖL." dedi ve portal kapandı.
Denge-"BU SAÇMALIK! HALiS'iN RIFAT'I ÖLDÜRMESi LAZIMDI!.." derken babam kafasına ikiye bölünmüş baltanın sivri tarafını geçirdi. Denge'nin de enerjisi kalmadığı için orada vücudu toz oldu. Denge yenildi. Babam da zar zor ayakta duruyordu. Bitkinin etkisi geçiyor galiba.
Halis-"Doğru şeyi mi yaptık? Babam diyarları fethedecek."
Rıfat-"Etmeyecek. Rıfat(B) o geleceğe çoktan engel oldu. O kadar aptal biri diyarları fetih edemez. Merak etme." dedim ve artık sarılacak kuvveti bile bulamayıp yere yattım. Halis de son gücüyle yanıma geldi:
Halis-"Benden önce uyumana izin veremem. Ben senden daha yorgunum." Yer sallanmaya başladı.
Miras-"Diyar parçalanmaya başlıyor, acele edin."
Anka-"Miras, Rıfat ölüyor."
Alduin-"Halis de öyle." Alduin de geldi. Babam gözlerini kapattı, ama hiçbir şey bulamıyor. Bizi iyileştirmesinin bir yolu yok. Belki Halis'i vardı ama ben tüm enerjisini çekerek onun da iyileşmesine engel oldum.
b-"Miras, Rıfat ve Halis'i al. Rıfat(B) nerede?"
Miras-" Rıfat(B) çoktan diğer ejderhaları boş diyara zütürmeye gitti. Bir Bine, onları kurtaramazsın."
Rıfat-"Baba, beni dinle." sesim fısıldar gibi gelmeye başladı artık. Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyorum. Babam yaklaştı ve:
Rıfat-"Kendine yeni bir hayat kurduğunda bir daha asla aileni yalnız bırakmayacaksın."
Halis-"Ve sakın ola ki bütün diyarları hakimiyetin altına almaya çalışma. Alduin, kalbimin kararmasını şimdi anlıyorum. Sence kalbim artık düzeldi mi?"
Alduin-"Başından beri senin kalbin temizdi, benim kalbimin kiri senin kalbine bulaştı, evladımın ölümü sana limit aşma yeteneğini sağladı. Eğer bu güce ulaşamasaydın belki de kalbin güç için kirlenmeyecekti. Kendimi asla affetmeyeceğim. Ben de seninle kalacağım."
b-"Alduin senin gitmen lazım, iyisin... "
Alduin-"Rüzgar'ı öldürdüm. Ejderhalar arasında bir daha asla yer alamam. Ejderha olarak ilk katil ben oldum. Bırakın, burada öleyim." Rüzgar'ı öldürdüğünü duyunca bile üzülemedim. Üzülecek kadar bile hissetmiyorum kendimi. Toprak çatlayıp bölünmeye başladı. Babam bizden gitgide uzaklaşıyor.
Rıfat(B)-"Tüm ejderhaları yeni diyara geçirdim. Biz de gitmeliyiz."
b-"Çocuklarım... " aramızda artık uçurum var.
Rıfat(B)-"Onları alamayız. Onları kurtarmamızın hiçbir yolu yok. Sen de içgüdünden biliyorsun. Bırak bari ölecekleri yeri onlar seçsinler." dedi ve Rıfat(B) babamı portalden içeri itti.
Halis-"Çok uykum var, hadi uyuyalım." dedi gözleri kapandı. Benim de gözlerim kapanıyor. Ondan sonrası karanlık...
Tümünü Göster