/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    Şehir tak gibi kokuyor. Orkların temizlik huyu olmadığını tahmin ediyordum izlediğim filmlerden vs. ama gerçekten çok pis bir koku.

    Kim-"Daha buradaki kokudan rahatsız olduysan tuvaletlerini yaptıkları bir bina var ve ağaçları oradaki taktan alıp gübreliyorlar, sen orada dayanamazsın bile. Baban bu taktan sınavı da geçti, kare tekerlekli bir el arabasına takları koyup çıplak eliyle ağaçlara... " Midem daha fazlasını kaldırmayacak:

    Halis-"Tek kelime daha etme." Cidden, öyle eğitimlerden geçtim ki. Bazı eğitimlerde kan akmayan yerim bile kalmadı. Anatomi öğretirlerken tüm bağırsakları vs bile gördüm. Ama böyle bir koku hayatımda almadım. Üstelik bu kokunun yoğun olduğu bir binaya gitmek... iyi ki ork doğmamışım.

    Sonunda şehrin merkezi olduğunu tahmin ettiğim bir yere geldik. iki tane ork elinde tahta topuzlarla birbirine saldırıyorlar. Topuzlarında demir dikenler var. Evet, Kim'in bahsettiği topuzlar bunlar olmalı. Topuzlarını birbirlerine çarpıştırdıklarında inanılmaz bir rüzgar esti. Ben bu kadar şiddetlisini beklemiyordum. Kim tutmasa uçar giderdim.

    Kim-"Eee? Topuzlarımla ne yapıyorsunuz?" ikisi birden bizi duymuyorlar. Hala savaşmaya devam ediyorlar.

    Kim-"HEYY! BURADAYIM!" diye bağırdı. Savaşmayı durdurdular ve ikisi de bize doğru bakmaya başladılar. Bu orklar 3 metreden fazla lan! Dağ gibiler.

    Kim-"Dur tahmin edeyim, sen Holas sen de Rolas'sın değil mi?"

    Holas-"Evet, ben Holas soyundan Tamni Holas."

    Rolas-"Ben de Rolas soyundan Tamin Rolas. Neden buradasınız?"

    Kim-"Belli değil mi? Topuzlarımı almaya geldim. Uzun süredir sizdeydi, geri almak istiyorum." iki ork da şaşkın biraz da kızgın bir şekilde:

    Holas-"SEN KiM STYLA MISIN?!"

    Kim-"Evet evet, bu kısmı geçelim. Öncelikle ikinize de ork düellosu teklif ediyorum. Ben kazanırsam, yani bu ölürseniz anldıbına geliyor topuzlarımı alırım."

    Rolas-"Peki biz kazanırsak?"

    Kim-"Siz mi? Hahahah. O ihtimal de vardı değil mi? Kusura bakmayın. Siz kazanırsanız şu yanımda duran Bir Bine'nin öz oğlunu size vereceğim. Hem Bir Bine sizin diğer oğlunu bulduğunuzu duyunca çok sevinir değil mi?"

    Halis-"Ne halt... "

    Holas-"BiR BiNE'NiN OĞLUNU REHiN Mi TUTUYORSUN?" Orklar toplanmaya başladı. Beni herkes tanıyor galiba. Daha doğrusu beni değil, babamı.

    Kim-"Evet? Onu kurtarmak istiyorsanız ork düellomu kabul edin."

    Holas-"Hiçbir düellodan kaçmam. Kabul ediyorum."

    Rolas-"Ben de kaçmam, ben de kabul ediyorum. ilk hangimizle dövüşeceksin?"

    Kim-"Tabii ki de ikinizle birden dövüşeceğim. Bu saçma soruyu sormanıza gerek yoktu. Neyse, bana silah verin." Bir ork baltasını fırlattı. Kim de havada yakaladı.

    Kim-"Şunu bir tutar mısın Halis? Ayağıma diken battı da onu çıkaracağım." dedi ve baltayı bana attı. Havada yakalayacaktım lakin yere düştüm. Çok ağır, aşırı ağır. Kaldıramıyorum. Üzerimde duruyor ama kıpırdatamıyorum. Ayağındaki dikeni çıkarıp kenara attı ve yanıma geldi:

    Kim-"Aaa sen bu baltayı kaldıramıyordun değil mi? Kusura bakma unutmuşum." dedi ve baltayı üzerimden aldı. Bu... imkansız. Babam daha büyük bir balta kullanıyordu ve baltayı ork diyarından çağırıyordu. Ben bu baltanın altına eziliyorken nasıl babamı yeneceğim? Bir ork kadar güçlü, ruhlar sayesinde limit aş kadar hızlı ve ölümsüz. Ben ona nasıl yaklaşacağım?

    Kim-"Baltayı kaldıramadığından dolayı biraz hayal kırıklığına uğradığını görüyorum. Muhtemelen babanla arandaki farkı sorguladın. Babanla arandaki farkı şu orklar kadar görüyorsun, ama bence fark şu yerdeki taş kadar." dedi ve yerdeki taşı aldı. Bunu Khean bana anlatmıştı. Khean'ı da böyle eğitmişti.

    Kim-"Sadece doğru bir eğitim alman lazım. Ve ben de sana onu sağlamak için buradayım. Şimdi, dövüşümüze başlayalım." dedi ve

    Kim-"Limit aş." dedi. Ondan sonra baltasını elinden kenara fırlattı.

    Halis-"Ne oldu? Neden baltanı kenara fırlattın?"

    Kim-"Dövüş bitti. Baltaya ihtiyacım kalmadı. Topuzlarımı gidip alayım." dedi ve ayakta duran orklara ilerlemeye başladı.

    Holas-"DÖVÜŞ DAHA BiT... " Kellesi yere düştü.

    Rolas-"KARDEŞi... " derken onun da kellesi yere düştü. Bir anda bitti. Hızlıca. ne olduğunu bile göremedim. Benim gibi herkesin gözleri açık kaldı. Kim topuzları aldı ve:

    Kim-"Artık hissediyorum. Beni kabulleniyorsunuz değil mi? Dediğinizi artık anlıyorum. Sizi her kullandığımda rakibimi küçümsedim, siz de bana küstünüz. Beni affettiniz değil mi?" Bunları söylerken topuzlarına yanaklarını değdiriyordu. Anlattığı hikayede rakiplerini küçümsemiş ve topuzlarını kaybetmişti. Şimdi ise onları küçümsemedi, hatta tüm gücünü kullandığına eminim. Bu sayede topuzlarını geri aldı. Dövüşü izle ve ders al dediği şey buymuş demek ki. Ders 1: Rakibini asla küçümseme. Kim etrafa şöyle bir göz gezdirdi ve küçük bir orkun (Boyu benden bayağı uzun) yanına gitti.

    Kim-"Sen orkların gezgini olmalısın. Bir Bine'ye bir haber vermeni istiyorum. Onunla... tekrar buluşmak için... sabırsızlandığımı söyle." dedi. Onu sevdiğini duymuştum ama ölmek için seviyordu diye biliyordum. Onunla bir ilişki yaşamış mıydı acaba? Kendini toparladı ve:

    Kim-"Hadi Halis, gidiyoruz. Sonunda topuzlarıma kavuştum." Sonunda gerçek eğitimim başlıyor.

    Halis-"Nereye gidiyoruz?"

    Kim-"Fiziksel olarak en güçlü olan varlıkların diyarına gidiyoruz. Devler diyarına."
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster