+4
hep sureleri birbiriyle karıştırıyordum o kadar ağırlık hissetim ki sanki son nefesimi verir gibi “"Eşhedü En Lâ ilâhe illallah Ve Eşhedü Enne muhafaziden Abdûhü Ve Resûlü" diye kelimeyi şehadet getirdim o an da üstümde ki ağırlık kalktı doğru düzgün nefes almaya başladım.
Zahra’nın dedikleri ve bu Karabasan olayı yüzünden bir Pazar günüm tak gibi geçti. Elimi hangi işe atsam bir sorun çıkıyor, işlerim hep ters gidiyor bunun verdiği moralsizlik üstüne çabası bu karabasan olayı hafta da 1-2 gün devam etti. O sıralar Gezi Parkı olayları olmuştu o olayların sonucunda çalıştığım şirket ekonomik zarar gördüğü için küçülmeye gitti. Bu küçülmeden de bende nasiplendim işten çıkarılmıştım. 50 şirkete Cv bırakmama rağmen bir geri dönüşte olmuyordu. Evde işsiz güçsüz oturup kendimi de biraz içkiye verdim günlerim sadece böyle geçiyordu gece sabaha kadar içmek, akşama kadar yatmak kimseyle görüşmemek iyice hayattan soyutlanmıştım.
O aralar üniversite için şehir dışında okuyan amcaoğlu beni aradı hoş sohbet muhabbet ettik, okulu bitirmiş istanbul’a dönmüştü bana gelmek istediğini uzun süredir birbirimizi görmediğimiz için biraz da hasret giderip sohbet ederiz diye teklifte bulundu bende kabul ettim. Ertesi gün bana gelmişti klagib sohbetten sonra bu halimi görüp birazda üzülmüş gibiydi. Bana gel köye gidelim uzun süredir gitmedik hem vakit geçiririz hemde biraz senin kafan dağılır diye teklif de bulundu. Zaten bomtak bütün gün evin içinde vakit geçiren ben bir değişiklik olur diye teklifini kabul ettim. Haftasonu hazırlandık abisinin arabasını almış birlikte yola çıktık.