+7
zaten firdevs hoca ve öğrencilerden ikisi bayılmıştı.. Kapı aniden bir gürültüyle açıldı öyle bir gürültü ki kafamı kaldırdım. Kapıdan gelen edaydı.. Bembeyaz bir elbesi içinde gözlerinin altında simsiyah olmuş perişan halde edaydı. Hemen ayağa kalkıp ona koşacakken idris hoca beni bakışıyla oldugum yere çökertti. idris hoca buraya gel sakın kaçmaya çalışma buraya gel diye türkçe arapça aramice bağiriyordu. Edanın adım atcak hali yoktu girdi içeri öylece bana bakıyordu. Ben artık kafamı kaldırmıştım. Hüngür hüngür ağliyordum 7 yıldır köpek gibi sevdiğim kız ne haldeydi elimden hiç birşey gelmiyordu.. idris hoca nas felak ve saffat surelerini okumaya başladı bağırarak eda kendisini duvarlara vuruyordu. Her yeri yara bere kan olmuştu.. Yürü dedi bana göstereceksin o kitabi yürü... Gelin benle dedi. Ben ayağa kalktım Timur hoca da kalkmıştı gözleri patlayacak gibiydi korkudan başka kimse gelmedi peşimizden. Eda önde yürüyor biz arkasından gidiyorduk... idris hoca bağirarak komutlar veriyordu. Kazı yaptıgımız yere geldiğimizde eda durdu. Burası mı dedi arkası dönük şekilde kafa salladı. Kaz şemhurişin kızı kaz dedi. Eda elleriyle kazmaya başladı. Aklım almıyordu parmaklarıyla kazıyordu. yarım saat kazdıktan sonra 1 tabut çıktı. Aç dedi eda acı çekiyordu aç diye bağirarak birşeyler söyledi yine Eda açtıgında tabutu, tabutta hayvan iç organları iplikler bez bebekler yazılı kağitlar domuz başları vardı. idris hoca edaya bir tokat atarak sen benimle oyun mu oynuyorsun diye bağirdi. Bana istediğimi vereceğimi dedi kurtuluşun yok . Eda gülerek vereceğim dedi ama sesi o kadar kalın ve çatallıydı ki idris hoca arapça birşeyler söylemeye başladı yine eda yerde çırpınıyordu benimle oyun oynama kaz şemhurişin kızı kaz diyordu. Bu azabın bitmez yoksa kaz. idris hoca o kadar bağiriyordu ki artık gücüde azalmıştı sendeledi düşer gibi oldu eda hemen dönüp saldıracakken muskayı görüp yine yere yattı. 1 saat geçmişti eda tekrar kazmaya başladı bir tabut daha çıktı aç dedi. Tabutu açtıgında içinde 4 tane 3 gözlü kanlar içinde erkek bebek vardı idris hoca ağlamaya başladı bunlar benim doğup ölen çocuklarım diye dakikalarca ağladıktan sonra yine kaz diye birşeyler söyledi eda yine kazdı gün artık ağarmaya başlamıştı Timur hoca yere düşmüş nefes alamıyorum diye yardım istiyordu... Eda bir tabut daha çıkardı açtıgında içinden bir kitap çıktı... Ben o an bayıldım...
Gözlerimi açtıgımda ilçe karakolunun revirindeydim. Ahmet binbaşı başımda bekliyordu.. Hepsinin rüya olduğunu kurtulduğumu düşünüyordum.. Ahmet binbaşı,
+ iyi misin.. kendine geldiysen konuşalım
- iyi değilim ama konuşalım buyrun
+ Dün Timur hoca bizi aradı sabah 8'de kazı evine gelin dedi. Bizde sabah kazı evine geldiğimizde parçalanmış cesetler gördük. Herkes ölüydü tek canlı sen kalmıştın neler oldu anlat
Herşeyi teker teker anlatmıştım. idris hoca kim eda nerde dedi.. idris hoca ve edaya dair hiç bir iz yoktu. Avucunda bunu bulduk diyerek bana bir muska getirdi ordaki askerlerden biri.. Sonrasında soruşturma kapsamında ankara'da 3 ay hapis yatıp cinayetlerle bir bağım olmadıği anlaşıldı. Aklı dengesi yerinde değil denilerek 2003 ağustos'tan 2006 ekime kadar istanbul ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yattım. Daha sonra ordan kaçtım yıllarca edayı aradım. Ailesine ulaşmaya çalıştım. Hergün mardin haberlerine bakıp bir ceset bulunup bulunmadıgını inceledip bir iz bulamayınca, Türkiye'de eda'yla aynı gün doğan seda isimli insanları aradım.. Hiç birşey bulamamıştım... Olay iç işleri bakanlığı tarafından örtbas edilip insanların hepsinin doğal yollarla öldüğü kamuoyuna açıklandı.. Olay o doğrultuda şekillendirilip unutturuldu.. Olaya şahit ahmet binbaşı olaydan 6 ay sonra arabasına pkk tarafından konulan c4 sonucu şehit oldu. Yakub hoca istanbulda evinde çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti.. Olaya karışan insanlardan ben hariç herkes hayatını kaybetmişti. idris hoca ve eda'ya dair hiç bir iz bulunamamıştı... Üçgözler köyü vakasının tek şahidi ben kaldım...
Tümünü Göster