/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +6 -1
    Ben artık bu bilinmezlik içerisinde hocanın ayakçılığını yaparak günlerimi geçiriyordum. Açıkcası içine girdiğim durumda pgibolojim o kadar pamuk ipliğine bağliydi ki anlatamam. Kafayı tırlatmama ramak kalmıştı. Bölüm içindeki entrikilar arkadan konuşmalar kuyu kazmalara şahit oldukça insanlığımdan utanıyordum. Birlikte can ciğer insanların koca koca pröfesörlerin birbirlerinin arkalarından yaptıklarını gördükçe midem bulanıyordu. iyice kendimi bölümdeki iç savaşın içerisinde bulmuştum. Asistanların hal ve hareketleri gerçekten mide bulandırıyordu. Ayaklarında yaz kış botlarla gezip lisans öğrencisi kızlara yürümeleri gayet olağandi kendi aralarında. Ben Kadro bulamadığım için bir tık bu Megaloman asistanların kıdemsızı olduğum için gözlerinin uçlarııyla yeriyorlardı beni. Akademide iyi insanlar yokmuydu elbette vardı ama genelde yüzde 90ı lağımdı. Bu hayata hazır mıydım bilmiyordum. Bu düşüncelerle okul kapanmış yaz mevsimi başlamış ama ben hala fakültede timur hocanın işlerini yapıyordum. Birgün gelip Kazı 4 temmuz'da başlıyor diyerek topuklarını zütüne vurmaya başladı. Ama bir sorunumuz vardi biz gelecek insanlara kalacak yer ayarlamak için ortamın koşullarını iyileştirmek için 25 haziranda oraya gidecekmişiz. Normalde benım planım Kazıdan önce istanbula giderim ailemi görürüm çocukluk arkadaşlarımı görürüm ordan temmuz başı Eda'yı alır Mardine gitmekti. Ama hepsini yalan etti timur hoca, o gün sigara içe içe cebeciden kızılaya yürümüştüm. Kısa mesafeydi aslında ama sanki zaman bükülmüş ve aylarca yürümüş gibi hissediyordum. Bu durumu edaya anlattıktan oda kübrayla erken gelmek istedi. Her ne hikmetse herşeyden kübra çıkıyordu. Bende koşulları bilmiyoruz, Mardınde temmuzda bir köyde hemde boşaltılmış bir köyde sizin hiç birşey hazır olmadan gelmeniz sıkıntı doğurur diyerek ikna ettim. iyiki de etmişim gittiğimizde ilçede bir pansiyon tarzı biryerde kalırken duvarda akrep görmem bütün gecelerimi zehir etmişti... Timur hoca firdevs hoca ve ben mardin'e giden öncü ekiptik. 25 haziranda mardin o kadar sıcaktı ki beynim fokurduyordu şehri gezerken. Herkes kalın giyinmiş kafalarında bezler bize uzaylı görmüşcesine bakıyorlardı. Ben yine tedbirli gitmiştim ama Timur ve firdevs hocanın elbiseleri tam fiyaskoydu. Gözlerinde güneş gözlüğü kafalarında şapka kargo pantolonları falan çok komikti uzaktan bakınca. Bu duruma yöre insanlarıda kendi arasında kürtçe konuşup gülüyorlardı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      lan kozmonot sakın quantum gibi yapıp yarıda bırakıp ayarlarımızı bozma. devam babuş
      ···
    2. 2.
      0
      Yazsana amk çucu
      ···
   tümünü göster