Aksine sol görüşünde hakkını vermesini bilirim. Gizli ve karmaşık tarikatler ile arkasında tasavvuftan çoğunu barındıran tekkelerin bazılarının kapatılması konusunda haklı olunabilir. Ancak bu bütün tekke ve zaviyelerin kapatılması gerekliliği ya da tarikatlerin yasaklanması gerekliliği değildir. Tarikat doğru yoldur. Hepsini kapatalım demenin neresi kişi hakkı neresi kişi özgürlüğüdür ?

Ayrıca Mustafa Kemal, Kuran ı Kerim'i Türkçe'ye çevirttiğinde Kazım Karabekir'e

" Karabekir, Kuran'ı Türkçe'ye çevirttim, millet okusun ve o Arap oğlunun ne yaveler yediğini görsün"

Ve bu dinin Peygamberi'ne itafen,

"muhafazid 40 yaşına geldiği zaman vatandaşlarını kendinin bulduğu ve doğru olduğuna inandığı yeni bir dine davet etti. Buna islam denir. "

" muhafazid'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur-an denir. "

“muhafazid uzun bir devirdeki tefekkürlerin mahsulü olan ayetleri lüzum ve ihtiyaçlara göre takrir ediyordu. Bununla beraber kendisini tahrik eden kuvvetin tabiat fevkinde bir mevcudiyet olduğuna samimi surette kani idi. muhafazidi harekete geçiren ilk amil bu samimi heyecanlar olmuştur.” (TTTH, 1931c, s.92)

Cumhuriyetin erken döneminde müfredat kitaplarına aynen bu şekilde yazdırıldı. Kaynaklardan bulabilirsin.

Bu apaçık din düşmanlığı ve hafıza silme operasyonu değildir de nedir ?