/i/İnanç

İnanç
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +31 -16
    ★★★

    - ÜST EDiT: Alttaki yazıya başlarkenki niyetim, diyeceklerimi tek bir entry'e sığdırmak ve 'bgçşk' başlığına girdiğim her entry'i editleyerek alttaki yazıyı hepsine tek tek kopyalamaktı. Bu sebeple bazı kısımları biraz uzatınca 'karakter sınırı' muhabbeti yapıyorum yazıda. Bu şekilde farklı bir başlık açıp 2-3 entry girerek sadece bu başlığı 'bgçşk' entrylerime (bknz:) vermek, ancak yazı bitiminde aklıma geldi. Zira karakter sınırını çoktaaan aşmıştı ve beyin anca o zaman bir çözüm üretti... Öte yandan o kadar uzun süredir entry girmiyorum ki yeni bir entry girebileceğimi unutmuşum a*k. Neyse yeni 8 aylık trend başlığınız hayırlı olsun beyler, bu başlıkla diğer başlığın trend kalma rekorunu geçmek istiyorum ona göre haa xd xd. Şaka lan korkmayın... 10 şuqéla alsak ößüß başımıza q0YalıM zamqiler yhA, o 8 aylık travmaYı halen atlatamadınız çnkü bnché xd xd xd.

    Özlemişim incide yazmayı az şımardım ve yeter bu kadar. Acaba sözlüğün yaş ortalaması kaç oldu merak etmiyorum da değil he. 2000 üstü her veletçiğin burdan ben ...

    Üst edit finish; YAZIYA iLERLEEE AŞŞŞŞAAAA KOÇUM A$$AAA ↓↓

    HADi BAKiiiiiMMMM ↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓

    ★★★
    PART 1
    ★★★

    YAZI SiLiNMiŞTiR.

    SEBEP: Beni Twitter'dan (@mucxjzzz) takip edenlerin bileceği üzere, uzun bir sorgulama ve araştırma süreci ardından Elhamdülillah islam ile şereflendim, ilimlendim, hatta bayağı bir ilimlendim, açıldım, aydınlığa eriştim, gözlerim açıldı, çok daha iyi görüp-okuyabiliyorum her şeyi - her olayı, üzerimdeki zincirleri fark edip kırdım, nelere kulluk ettiğimin farkına vardım, yanlış şeylere kul olmanın bana ve topluma getirdiği zararları gördüm ve kulluğu tek hak eden varlığı keşfedip O’na yöneldim... Bu ballı cümleleri uzatabilirim ancak edebiyat kasmayacağım; velhasıl Müslüman oldum panpikolar... Ciddiyim bu arada. E yazının neden silindiğini de az çok tahmin edebilirsiniz artık.

    DETAY: Sözlük kitlesinin bu gelişmeden haberdar olduğunu sanmıyorum; 'Şu başlık kalsın şurada sonra okuruz ya mk ehehe' diyen ve bir gün buraya bakacak olanlar, 'ulan şöyle bi başlık vardı noooldu acep' tayfası vs. Yahut eski okuyucuların önermesi sonucu yeni gelecek olanlar bla bla bla... Twitter'i aktif takip edenler bu dönüşümün sürecini az da olsa takip edebildiği için HOOP diye olmadığının farkındalar ve çok şaşırdıklarını sanmıyorum lâkin şu bahsettiğim kitlenin beyninden vurulmuşa dönüp 'Yok artık! Nasıl la?' diyebiliiiir...

    Eh...

    Yaani...

    Şöyle bir düşünürsek;

    Şaşırmanız anormal değil diyebiliriz.

    Başına 'militan' sıfatını ekleyebileceğimiz kadar koyu derecede bir ateist, kemalist, üç lafından ikisi 'bilim', nefsinin arzularına tapındığı gayet aşikâr falan... Evet, müslüman olmaya çok uzak bir profil, lâkin... Lâkin burası dünya ve burada işler öyle yürümüyor işte beyler... =)

    Şöyle biraz bahsedecek olursam:

    'Hayat' diyerek başlayalım beyler...

    Nedir hayat?

    Ben söyleyeyim: Hedef+ Çaba+Sonuç= ETKi döngüsü.

    YANi;

    - Bir şeyler hedefliyoruz, önündeki engelleri geçmek için çabalıyoruz, süreç ortasında çabalarken yahut bir sonuca varınca, her ikisininde bireye ve toplum bireylerden oluşan zincir misâli bir 'bütün' olduğu için topluma iYi veya KÖTÜ etkileri oluyor. istisnasız her gün yaşanan bu sürece de 'hayat' diyoruz.

    Peki. Burda duralım, çünkü sorulması gereken bazı sorular var:

    • Peki hedeflerimizi belirleyen makam-mevki ne-kim olmalı; ALLAH mı? Atatürk mü? Hitler mi? Karl Marx mı? Hedonizm felsefesi mi? Yahut farklı fikir babalarının ürettiği sayısız ‘..izm’ mi? Veya nefsimizin arzuları mı? Ana-babamız mı? Dayımız mı? Bir diziden yahut kitaptan aldığımız ilham mı? Bir bankta beraber otururken bize tavsiyeler veren yaşlı amca mı? Hangisinin dediklerini hedef-ilke edinir ve o yolda çabalarsak bunun karşılığında kendimize ve dolayısıyla toplumumuza iyi etki eden, faydalı işler yapmış oluruz? …

    Kimdir beyler, kimdir bize ‘Senin varoluşunun yegâne temeli şudur. Hedefin ve ilkelerin şunlardır. Sen şunu yapmak, şunu yüceltmek için yaşayacaksın. Vakit ve enerjini şuna harcayacaksın.’ Kalıbında bir cümle kuracak olan kişi? Kim bizim üzerimizde böyle bir cümle kurmaya hak sahibidir? Bu hakkı kime vermeliyiz? Bu cümleyi kime kurdurursak dünya güzelleşir, kime kurdurursak dünya kötüleşir? Bu cümleyi kurma hakkını kime verirsek bu işten daha kazançlı çıkarız?

    Peki… Peki bu cümleyi kim kurmalı ki bütün insanlar bu cümleyi kuran varlığa itaat edebilsin? Zira herkes kendine farklı bir ‘hedef koyucu’ (ilah) seçip onun dediklerine itaat (ibadet) edip bu şekilde ona tapınınca ortaya milyonlarca farklı ilah ve milyonlarca farklı hedef çıkıyor ve kaos tam da bu şekilde başlıyor. Hedefler çelişmeye başlıyor. Örn: (1) ilahı nefsi olan bir hırsız malı çalmayı, esnaf malı korumayı hedefliyor. (2) X kişisi ülkesine Y , A kişisi ülkesine B varlığının(ilahının) dediklerinin-rejiminin-otoritesinin hâkim olmasını hedefliyor. (3) X kişisi özgürlüğün sınırının Y , A kişisi B olmasını istiyor (4) X kişisi hedeflediği toplum düzeninde Y’nin , A kişisinin hedeflediği toplum düzeninde B’nin ayıp olarak karşılanmasını istiyor. (5) X kişisinin hedeflediği ceza hukuku daha katı, A kişisinin hedeflediği ceza hukuku daha yumuşak. iyi-Kötü, Değerli-Değersiz yargıları tamamen göreceli hâle geliyor zira herkes kendi hedef ve ilkeleri doğrultusunda bu yargıları belirliyor ve bu noktada da kaos oluyor, insanlar asla ittifak edemiyor ortak görüşte, çatışma bitmiyor. Örn: (1) ilhdıbını Hitler’den alan ve hayatının hedefi ırkını yükseltmek olan biri için ırkçılık iyi, hümanizmden ilham alan ve hedefi tüm ırklara eşit değer verilmesi olan biri için ırkçılık kötü. Hitlerci’ye göre ırkçılık uğrunda çabalamak değerli bir davranış fakat hümanist bireye göre değersiz ve vahşice bir davranış. (2) Sosyal Darwinizm’den ilham alan ve orman kanunlarının insan toplumlarında da işlemesini hedefleyen biri için fakirlere-güçsüzlere yardım kötü-değersiz davranış iken islam’ı benimseyen biri için bu davranışın tam tersi iyi-değerli bir davranış. Velhasılıkelam, ne kadar çok hedef belirleyici – kanun koyucu – ilke veren – hayat amacı empoze eden yani ne kadar çok iLAH var ise, o kadar çok; kaos, ahlak çatışması, fikir çatışması, ihtilaf, ayrışma, birleşememe, kavga, gürültü, huzursuzluk, küfür… Bu sebeple sadece TEK OTORiTE, TEK iLAH olması gerekiyor. Aksi hâlde insanlığın içine düştüğü kaosdan, birbirini yemesinden başka kurtuluş yok. Ve öyle biri tek otorite, tek ilah, tek hedef belirleyici, tek kanun koyucu olmalı, öyle biri ‘sen şunun için varsın, hedefiniz şu ve hadi bu hedef uğrunda çabalayıp yarışın. Hepiniz bunun için varsınız!’ demeli ki, bunu diyen zat’a tüm insanlar gözü kapalı teslimiyet gösterip iLAHI BiRLEMELi(Tevhid) ve insanlık bu kaostan kurtulmalı. Ayrıca bu zat öyle bir ilime sahip olmalı ki, gösterdiği hedefler uğrunda yarışınca dünya orman kanunlarından arınıp gerçek adalete ve huzura kavuşmalı. O hâlde kim olmalı bu hedef koyucu(ilah)? Nefsimiz mi? Farklı insanların aklı mı? ALLAH MI? Kim? Kim gereken özelliklere sahip? Kim insan üzerinde hedef belirlemeye hak sahibi? Kim insana en güzel hedefleri tayin edebilecek olan zat? Kim itaat edilmeye lâyık olan? Kimdir kendisine sonsuz korku, sevgi, saygı, güven duyulabilecek olan varlık? Zira itaat=korku, sevgi, saygı, güven demektir. Bir emirden ya korktuğumuz için, ya emri vereni sevdiğimiz-saydığımız için ya da emri verenin vaatlerine güvendiğimiz için itaat ederiz. Bu emir koyucu, hedef emredici zat nasıl bir varlık olmalı ki tüm insanlar kendisine saygı-sevgi-korku-güven besleyebilsin ve onun emrine rahatlıkla itaat edebilsin?

    - Sorgulama Silsilesinin Sezon finali –

    ★★★
    PART 2 iÇiN GEEÇÇÇ AŞAĞIII
    ↓↓↓↓↓↓↓↓
    ★★★
    ···
   tümünü göster