elbette bu baskınlar için teçhizat lazım zaten 2004-2011 arasında abd'ye karşı yürütülen gerilla savaşında direnişçilerin elinde birçok rus menşeli silah vardı ve bunları elde etmek savaş durumunda çok zor değildir, 2011 sonrası döneme kadar ışid sürekli el yapımı basit patlayıcılarla yolları tuzaklıyordu, küçük kontrol noktalarına baskınlar yapıyordu ve ele geçirdikleri ne varsa alıp kırsala, çöle çekiliyorlardı. bütün bunlar olurken ırak ve abd istihbaratı elbette uyumuyordu yıllar boyunca terörle mücadele sürdürüldü hatta ciddi darbeler de vuruldu, fakat sen istediğin kadar güçlü ol, direnişçileri destekleyen şehirlerde, köylerde, kırsal kesimlerde istihbarat sağlaman çok güçtür. ve ırak mevcut durum itibariyle istikrarlı bir ülke değildi, hücre yapılanmalarını, silah akışını, terör eylemlerini tam anlamıyla engelleyemezsin. suriye savaşının başlamasıyla bütün bunlar daha da kolaylaştı ve alınan bu ivmeyle ülke genelindeki her noktada eş zamanlı saldırılar sürdü, ırak için en büyük hezimet ise musuldur. 2-3bin ışidli şehrin hapishanelerindeki sünnileri kurtarmak için geldiğinde musulu ele geçirme planları bile yoktu fakat ırak ordusu her şeyi geride bırakarak topuklamak zorunda kaldı. geriye binlerce araç, tank, zırhlılar, silahlar vs.. kaldı ve bunun gibi birçok kent, şehir, kasaba ve köylere baskınlar devam etti. abd ırak'ta istikrarı sağlamak için milyarlarca dolar harcarken, kendi kurduğu hükümeti korumaya çalışırken, askerleri sıfırdan donatıp eğitirken, birden bire böyle bir islami örgüt kurup bu kazanımlarını baltalamayı neden istesin.

abd'nin kendisinin bir hükümet kurması, onu korumaya çalışıp istikrarı sürdürebilmesi için öncelikle ırak'a müdahalede bulunması gerekiyordu. bunu da işid tarzı (belki o dönem adı farklı olabilir) gruplar ve bunların potansiyel rusya yakınlaşmaları (bahsettiğin ellerindeki rus menşeili silahlardan yaptığım çıkarım) nedeniyle yapması olası. mesela işid'in ilk zamanlar rusya'dan destek alması abd'yi endişelendirmiş ve bunun gibi kendi kontrol edemediği örgütlere daha rahat müdahalede bulunabilmek için ırak'a demokrasi zütürmüş olabilir. nitekim abd'nin demokrasi zütürdüğü hiç bir ortadoğu ülkesi "kansız" 1 gün bile geçiremedi henüz.

ve bu olasılıklar bizi "abd egemen bir ortadoğu" dan ziyade rusya, abd, avrupa birliği ülkeleri... gibi bir takım güçlerin ortadoğu üzerinden güç gösterisi yapmaları çıkarımına zütürüyor.