+5
Köprüüstüne çıktım Fernando bana doğru baktı sonra bir şey söylemedi çünkü bekleyen senaryoyu iyi biliyordum bıraktığımız gemi karşımdaydı 4. Kaptan geldi bir kez daha "geriye baktığında gururlanacak bir yaşantının olmaması çok kötü di mi? Kalbini kırdığın onca kadın, seni sevsin diye uğraştığın sevmeyince başkalarında teselli aradığın ve en sonunda kendinden soğuttuğun kadın, yalanlar söylediğin arkadaşların, her fırsatta utandırdığın ailen, koruyamadığın küçücük bir kız çocuğu, tutmadığın sözler, sırf kendi eğlencelerin uğruna hayatını mahvettiğin 5 güzel kız, bir kişinin ölümüne sebep olduğun bir trafik kazası... " susmasını bekledim ama saymaya devam etti zaten hepsini biliyordum her gece acısını çektiğim bunca şey halen daha yüzüme vuruluyordu."ve halen daha hayal dünyandan vazgeçmiyorsun her şeyi yapabileceğine inanıyorsun ama yapamazsın artık çok geç sen kirlendin bir daha mutlu olamamakla lanetlisin hatalarından dönmen gereken zamanı geçtin lighter young" dedi gözlerim yaşlı bir şekilde gemiye bakıyordum yine ayna gibi birbirimize yaklaştık ama durmadı bu kez büyük bir gürültüyle çarpıştık bütün gemi oraya buraya koşuşturuyordu Matt geldi Kaptan gemiyi terk etmeliyiz dedi, kafamı kaldırdım "o zaman terk edin" dedim bir şeyler daha söylediyse bile duymadım o an kafamda Three Days Grace'den Get Out Alive çalıyordu ve bütün gürültü yerini ona bırakmıştı. Ayağa kalktım filikaya doluştu herkes ve kendini bıraktılar suya daldı filika sonra çıktı ve sularda kayboldu. Gemi ise ikiye ayrılmıştı yavaşça batıyorduk 4. Kaptan yanıma geldi elini omzuma koydu hızla suya doğru batmaya başladık elime köprüüstündeki üzerinde sampdoria amblemi olan çakmağı aldım ve en sonunda sudaydık hayatım gerçekten film şeridi gibi gözümün önünden geçerken yaptığım onca hatanın, altında ezildiğim onca kırıcı sözün, yalanların bir kez daha önünde ölmeyi istedim kafama doğru batan bir parçanın hızlıca gelişini izledim ve bir kez daha uyumuştum bu kez çok uzun sürmüştü kapkaranlık bir odadaydım, karanlıktan nefret ediyordum ışığı açmalıydım ama dayak yemiş gibiydim en büyük korkum kapının açılıp karşımda onun belirmesiydi ama korkunun ecele faydası yoktu öyle de oldu, onca olayda yanımdaydı kapı açıldı sonra da ışık açıldı bana baktı ne oldu sana diye sordu bir şey yok dedim, vardiyana geç kaldın dedi, geliyorum dedim sırılsıklam olmuştum 4. Kaptan içeri geldi sigara uzattı "al yak bi tane kendine gel" dedi elimi açtım sampdoria logolu çakmağı çaktım ve sigarayı yaktım. Elimde sigarayla köprüüstüne çıktım gözlerim yaşlıydı. Bu gördüklerim kesinlikle rüya değildi bir şey ruhumu oralara kadar çekmişti ve bana tarifi yapılmaz bir acı çektirmişti. 2 ay sonunda gemiden indim kaçmak istedim, olmasın istedim bütün bunlar. Ama bana gösterilen kaderden kaçamadım.
5 ay sonra umutun kızını tehlike görmeme rağmen koruyamadım, 2 yıl sonra kaza yaptım bir kişinin ölümüne sebep oldum hapse düşmesem de kan parasını ailem ödemek zorunda kaldı, 3 sevgilim oldu ve 3ünün de kalbini kırdım, 4 sene sonra ise G benden tamamen koptu, Y ile gitti. Vicdanım beni yıllarca rahat bırakmadı ve bir gece ansızın oraya döndüm bütün bunları yaşadım geri döndüm kaçamayacağını bile bile bir gelecek görmek kadar lanet bir şey yok. Dönüp dönüp duruyorum o güne ama hep yaşanacak olup da engel olamayacağımı gördükçe aynı acıyı çekiyorum.
Bir daha o güne dönmek istemiyorum, zamanı geri alabilsem düzeltirim sanıyorum ama sadece daha büyük bir pişmanlıkla geri dönüyorum engel olamadım ne kendime ne de başkasına bu yüzden de özür diliyorum umarım benden nefret etmiyorsunuzdur çünkü denedim ama sadece sonsuz bir vicdan yarasıyla lanetlenmek kaldı elimde. Evet tanrıya bir soru soracak olsam o da neden beni o güne gönderip beni gelecekteki pişmanlıklarımla lanetlediğidir...
-son-
Tümünü Göster