Yavuz Sultan Selim Han'a mezhepçi diyen bir Türk gaflet içinde olan bir tarih cahilidir. Mezhepçi diyen Gayr-i Türkler ise art niyetlidir, sadece onların düşmanlıkları Yavuz'a değil, Türklüğe. Bunu bilin kâfi.

Şimdi sevgili Romalılar, Yoldaşlar... öncelikle şunu bilelim Selim Han'ın Trabzon'daki şehzadeliği dönemi Anadolu'daki Alevi dostlarımız öyle saz çalıp Türkü söylemiyordu maalesef, Anadolu Beylerbeyi başta olmak üzere, binlerce Osmanlı askerini ve Sünni halkı öldürmekle meşguldüler o arada, Devrin Devlet Başkanı olan Sultan ise devlet işlerinden elini çekmiş, uhrevi hayata yönelmişti, bırakın Anadolu'daki isyancılarla uğraşmayı oğulları olan Şehzade Ahmet ve Korkut'un devlet adamlığına yakışmayan hareketlerine bile tepki vermiyordu.

Sultan Selim Han işte böyle bir durumda, babasını tahtan indirip, devlet otoritesini tekrardan tesis etmek için işe koyulmuştur. ve isyankar hareketlerde bulunanlara gerekli cezayı kesmiştir. burada şunu rahatlıkla söyleyebilirim O dönem Anadolu'da huzursuzluğun nedeni Aleviler değil de Sünniler olsaydı Selim Han Hazretleri yine aynı tepkiyi verirdi, Sünni Memlüklerin üzerine yürümesi bile buna bir işarettir.

kısacası Yavuz Sultan Selim Han; Sünni Radikallerin iddia ettiği gibi ne "Sünni Milletçisi" ne de bir takım Alevi Yurttaşların iddia ettiği "Alevi Kasabı"ydı, O Devleti için mücadele eden bir Asker/Devlet Adamıydı...

Ki bu olaylar sonucu Sultan hazretleri kaybolan devlet otoritesini tekrardan tesis etmiştir. imparatorluğu yıkılmaktan kurtarmıştır.

Yavuz Han'ın yaptığı ile Başbuğ Atatürk'ün Tunceli'de yaptığı şeyler aynıdır, Devlet'in Devletliğini unutmuş hainlere had bildirmiştir iki Türk büyüğü de.
Ve son olarak şunu da söylemek istiyorum; Türk tarihinin gördüğü en büyük Mareşallerden biri Yavuz Sultan Selim Handır.