Merdivenlere açılan kapıyı usulca açtı. Kapının eşiğinde durdu ve önce derin bir nefes aldı, yorgunluğunu atarcasına. Merdivenlerden ağır ağır çıkmaya başladı. Merdivenlerin gıcırtısını sanki daha şiddetli hissetmeye başlamıştı. Gıcırtının ritminin artışıyla aynı oranda bir şeyler devinim halindeydi sanki içinde. Fışkırıp çıkmak ister gibi rahatsız etmeye başlamıştı onu. içi dolup taşıyordu. Daha fazla dayanamayıp koşmaya başladı. Onunla buluşmak için can atıyordu. Merdiveni koşar adımlarla bitirdi artık ve kapının önüne geldi. Belki uzun zamandır bu anı bekliyordu. Cesaretini toplayıp, prangalarını kırmıştı işte. Kadın açtı kapıyı, onu görür görmez bir iki damla düşmüştü bile gözlerinden. Kadın erkeğin gözüne baktı, yanakları kızarmıştı kadının. Bu pembeleşme yüzünde harika duruyordu. Bir şey söylemesini bekler gibi kaldırdı kafasını kadın. Erkek kadından yetki almış gibi usulca eğildi kadına, erkeğin nefesini boynunda hissediyordu kadın. Kulağına eğildi ve dedi ki:" Çelik önümden altıma sıçıcam huurçocu " dedi nefes nefese, kekeleyerek. Kadın şaşkındı, erkek mutluydu. Bunca engeli aşarak sonunda tuvalete kavuşmuştu çünkü.