-
1.
+1Herşeyden önce henüz 6 yaşımdayken bile hedeflediğim tek şey okula gitmekti isterseniz size birazcık kendimden bahsedeyim. Ben 3 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum ve iki ablayla büyüdüm ve çocukluğumu sadece ablamları izleyerek geçirmiş bir insanım.
Başta söylediğim gibi okul için aşırı hevesli bir çocuktum sürekli ablalarımı erken kalkıp okula giderken izlerdim arada sırada ablalarımın çantalarını takıp evde dolanırdım bazende bi çılgınlık yapıp dışarı çıkardım ailem baskıcı değildi fakat o yaşlarımdayken her aile gibi dışarıda fazla gezinmemi onaylamazlardı ben karadenizliyim ve yaşadığım yer genelde belalı olarak adlandırılan bir ilçedir o yüzden çok fazla kendimi dışarıya tamamen veremezdim ve iki ablamın olması sayesinde fazla nazik ve ürkek bir çocuktum, annem memur ve babam şofördü genelde babaannem bize bakardı yani evin tek erkeği ben sayılabilirdim o yüzden üstüme çok düşülürdü.
Okula başladığımda ise her türk gencinin yüksek ihtimal ile karşılaşabileceği şeyle karşılaştım öğretmenim ailem ile okulu gezerken çok iyi biri gibi gözüküyordu fakat ilerleyen günlerde o iyiliğinden eser kalmadı 6 sene boyunca okula gitmeyi dört gözle bekleyen ben sadece 1 hafta sonra okuldan nefret etmeye başlamıştım zaten başta dediğim gibi yaşadığım yer çok gelişmiş olmadığı için edindiğim arkadaşlarımında bunda başarısı büyüktü sınıfın ortasında neredeyse sınıfın yarısı ilk haftalardan öğretmenimizden dayak yemeye başlamıştı bile ve bu beni korkutuyordu her zaman diken üstünde okula gidiyordum ya yanlış bir hareket yaparsam ve bende onların yerinde olursam diğer haftalar istemeyerekde olsa okula gitmeye devam ettim öğretmenimiz aşırı baskıcıydı ve daha 1. sınıfta olmamıza rağmen sayfalarca ödev verirdi.
Ödev dediğim şey ise beklediğiniz gibi birşey değil tabiki alfabeyi yazmamızı isterdi her gün her harften 1 sayfa yazdırırdı ödevlerimi yapmaya gayret ederdim fakat bazı harfleri yazmayı beceremiyordum ama yinede gayretliydim.
Bu şekilde 1. sınıfımı atlattım sayılır kendime arkadaşlar edinmeye başlamıştım bile yaz tatilinde görüşebileceğim arkadaşlarım olmuştu hepsiyle teker teker dışarı çıkardım okuldan önce eve kapandığım günlerin adeta hırsını alıyordum. Her türlü oyunları öğrenmeye çalışıyordum. 3 ay yaz tatilimde neredeyse dışarı çıkmadığım günüm olmamıştı ailemde okula başladığım için beni artık heryere salıyordu öğretmeniminde ilettiği güzel sözler sayesinde güven kazanmıştım.
2. ve 3. sınıflarımda ise okuldan iyice soğumaya başladım ve hiçbir ödevleri yapmıyordum zaten ödevlerde yapılacak gibi değildi 9 yaşında bir çocuktan 20 sayfa ödev isteyen okuldaki tek öğretmene denk gelmiştim ve beklediğiniz gibi öğretmenimden çok fazla dayak yemeye başlamıştım ve yediğim dayaklar ise beni ileriye değil aksine geriye zütürüyordu okuldan dahada nefret ediyordum hiçbir gün okula gitmek istemiyordum neredeyse her gün okula bilerek geç geliyordum bunu arkadaşlarımdan öğrenmiştim izin kağıdıyla hep 1 saat geç giderdik müdür yardımcısı bile bu duruma alışmıştı artık her kapısını çaldığımızda izin kağıdını hazırlıyordu zaten öğretmenimiz okulumuza çok güzel bir ün saldığı için müdür yardımcıları bile bize acıyarak bakıyorlardı tabi en sonunda onlarda bizim devamsızlığımıza dayanamayıp çareyi ailemizi aramakda buldular haklı olarak o yaşıma kadar babamdan 1 fiske bile yememiştim ve okuldaki rutinim artık evede geçmişti hem okulda dayak yiyordum hem eve gelip babamdan dayak yiyordum bu şekilde ilk okulumu atlattım ve ortaokula geçtim ortaokula geçtiğimde sınıf öğretmenimden kurtalacağım için neredeyse her günümü bayram ilan etmiştim çok sevinçliydim ortaokuldaki sınıf öğretmenim ise tam tersine hiçbirşeyi takmayan birisiydi ve sadece 1 takdir alarak ortaokuluda bitirdim ve herkesin hayalini kurduğu meslek lisesi yolu gözükmüştü.
Tutarsa devamı gelir
başlık yok! burası bom boş!