1. 126.
    0
    Ben ve yeni evli kız kardeşim Şadiye hafif topallayan kayınvalidesinin yanına misafirliğe gitmiştik. Teyzenin evi epey büyük ,dıştan pek gösterişli, keza içi de öyle ; ama içinin soğuk ve kasvetli bir havası vardı. Hiç içimi sarmadı ama kız kardeşimin kayınvalidesi oldukça sıcakkanlı ve nazik bir insandı. Yeni geliniyle ise pek bir yakından ilgileniyor,ona öğütler veriyordu. Gün boyunca terastaki sohbetimiz akşam yemeği dahil olmak üzere sürdü, ve sonra yatıya kalmamız için bize ısrar etti.Biz de mecburen kabul ettik.2 katlı merdiven çıktıktan sonra geniş ve uzun bir koridorun sonundaki bize kalacağımız odayı gösterdi. Bir çift tek kişilik yatak ,bir sandalye ve boş bir komidinin üzerinde bir çalar saat vardı.Özellikle hava ağustos sıcağı olmasına rağmen gün boyunca ve gece benim içim devamlı üşüyordu.Şadiye hemen uykuya dalmış mışıl mışıl uyurken ben sağıma soluma dönüyor kimi zaman ayağa kalkıp pencerenin yanına gelip camı açıp temiz hava alıyor ,etrafa bakıyordum. Birden odamızın kapısı hızlı ama gürültülü bir şekilde çalındı. iliklerime kadar irkildim ama toparlanıp kapıya yöneldim.Bu ses Şadiyeyi de uyandırdı. Kapıyı açtım. Hiç kimse yoktu. Sağıma soluma baktım, sadece loş koridor ışıkları vardı. ikimizde şaşkındık. Neyse bunu sabah teyzeye anlatır evde yaşayan başka biri var mı diye sorarız dedik. Şadiye beni en sonunda uyumam için ikna etti.Bir ara daldım içim geçti derken birden gözlerimi sonuna kadar açtım ve üzerimde simsiyah birşeyin olduğunu fark ettim. Öyle bir bağırmışım ki koca evin diğer ucundaki odasından teyze bile duyup odamıza yetişti. Işığı açtığımızda Şadiye ve ben derin bir nefes aldık. Çünkü bu evde yaşayan siyah sibirya kedisiydi, nasılsa kerata kapımızı açmış odamıza girmişti. Neyseki teyze onu kucakladı ve kafesine koyup kendi odasına zütürdü.Bu arada saat 2 buçuğa geliyor, hava da giderek soğumaya başmamıştı. Rüzgarda çıkmış. Fısıldar gibi ses veriyordu. Ve bu hem beni hem de kardeşimi uyutmamıştı. Birbirimizle sohbet etmeye başladık. O bana kocasını anlatıyor ben de kimi yerde gülüyor ,kimi yerde ona katılıyordum , Sohbet koyulaşırken ve vakit 3.00 e yaklaşırken birden ikimizde kulaklarımıza inanamadık!! Rüzgarın fısıltısı resmen bizimle konuşmuştu!: Susuuuuuuuun !!! ve çalar saat devrildi. ikimizde korkudan ne yapacağımızı bilemedik. Ayağa kalktık, ışığı açtık. Rüzgar şiddetini arttırıken yağmurda yağmaya başladı. Ayağa kalkıp pencereyi kapattığımda rüzgarın ve yağmurun iyice şiddetlendiğini fark ettim . Kafamı çevirip yatağıma dönmek isterken birden dibimde Şadiyenin olduğunu fark ettim .iyice siyahlaşmış Gözlerini sonuna kadar açmış bana tuhaf tuhaf bakıyor. Hafif kaşlarını çatıp boğuk bir sesle kendisini çok sinirlendirdiğimi söylüyordu. Neden diye sorduğumda bir bileğimi kuvvetli bir biçimde büktü, ben de diğer elimle yüzüne tokat attm. Bu tokat onu bayılttı!!! Gün yavaş yavaş ağarmaya başlarken kız kardeşimi tekrar uyandırdım ve böyle birşey yapmadığını hatırlamadığını söyledi. Bu yaşadığım deneyimin gerçek olamayacak kadar saçma olduğunu düşündüm. Ama olmuştu ve tuhaftı. Bizi birşey o gece o evde istemedi. Bizden rahatsız oldu. Belki de biz onu uyutmadık!!!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster