Tanrıcılık her ne kadar Türk inancı sayılsa da aslında evrenseldir. Eşitler arasında eşitlik prensibine dayanır. Yani tüm ırklar veya milletler Tanrı'nın çocuklarıdır. Bu prensibe dayanan insan her zaman güçlü, herkesi kucaklayan, herkese veren bir insan olur. Bir insan bütün dünyaya sevgi ve saygı verirse, dünya da o insana aynı cevabı verir. Böylece bu insanda insanlığı ve yeryüzünü bitirme ve zarar verme düşüncesi kaybolmuş olur. Bu şekilde biz Gök'ü(Tanrı'yı) sevindirmiş oluruz.

Bay Ülgen'in 9 oğlu vardı. Onlar gökten Altay topraklarına inince, onların kabileleri Altay'daki üç sümer denen yere düştüler. Orada çoğalmaya başlayınca, onları dünyanın çeşitli köşelerine düştüler. Orada çoğalmaya başlayınca, onlar dünyanın çeşitli köşelerine gönderildiler. Örneğin Ruslar, Almanlar ve Hintliler Ara'nın çocuklarıdır; Yahudiler, Çıfıt'ın çocuklarıdır(Ara ve Çıfıt söğöklerdir yani boylardır). Bu 9 oğuldan türeyen söğöklerdir, soylardır. Bay Ülgen'in 9 oğlundan 9 asıl ulus doğdu. Bakşı kan'dan da biz Türkler oluştuk ve biz kendi soyumuzun dayandığı bu ilk atamızın adını korumuşuzdur.
Bu 9 kardeşin ilk prensibi eşitlikti; yani eşitler arasında eşitlikti. Bu eşitlikten sevgi, saygı, birbirine iyi davranma sonucu çıkar. Yani bütün iyilikler bu eşitlikten çıkar. Eşit olan insan her önden gelişmiş insandır. insanın kendisini herkese karşı rahat hissedebilmesi için onun eşit olması gerekir. insan kökte eşit olursa, eşit insan her yerde herkes ile kendisini rahat hisseder.