bir türlü anlam veremediğim şeylerin en büyüklerinden biri bu.

saat gece 11 suları:

kız; aşkım napıyosun?
erkek; iyiyim aşkım sen?
kız: iyiyim ben de, oturuyorum öyle, konuşalım mı biraz? sesini özledim.
erkek; biraz işim var aşkım, konuşuruz bitince olur mu?
kız; tm.

yarım saat sonra:

erkek; işim bitti aşkım, konuşabiliriz.
kız; işim var.

1 gün sonra:
kız; naber?
erkek; iyiyim aşkım sen?
kız; iyi.
erkek; napıyosun?
kız; sanane?

bunu cidden anlamıyorum.
kendiliğinden gelişen şartlardan dolayı o an işler istediğiniz gibi gitmeyebilir, bunun intikdıbını almak niye?
neden yapmacıksınız?
neden olaylar illa sizin istediğiniz şekilde, sizin istediğiniz zamanda olmak zorunda?
Serkan inci'nin kitabını yırtmayı biliyorsunuz ama.