1. 1.
    0
    Tutunamayan (disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. insan
    boyunda olanları bile vardır. ilk bakışta, dış görünüşüyle, insana benzer.
    Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş
    yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer).
    Tüyleri yok denecek kadar azdır. Gözleri çok büyük olmakla birlikte, görme
    duygusu zayıftır. Bu nedenle tehlikeyi uzaktan göremez.

    Erkekleri, yalnız bırakıldıkları zaman acıklı sesler çıkarırlar. Dişilerini
    de aynı sesle çağırırlar. Genellikle başka hayvanların yuvalarında (onlar
    dayanabildikleri sürece) barınırlar. ya da terkedilmiş yuvalarda yaşarlar.
    Belirli bir aile düzenleri yoktur. Doğumdan sonra ana, baba ve yavrular ayrı
    yerlere giderler. Toplu olarak yaşamayı da bilmezler ve dış tehlikelere karşı
    birleştikleri görülmemiştir. Belirli bir beslenme düzenleri de yoktur. Başka
    hayvanlarla birlikte yaşarken onların getirdikleri yiyeceklerle geçinirler.
    Kendi başlarına kaldıkları zaman genellikle yemek yemeyi unuturlar. Bütün
    huyları taklit esasına dayandığı için, başka hayvanların yemek yediğini
    görmezlerse, acıktıklarını anlamazlar. (Bu sırada çok zayıf düştükleri için
    avlanmaları tavsiye edilmez).

    içgüdüleri tam gelişmemiştir. Kendilerini korumayı bilmezler. Fakat -gene
    taklitçilikleri nedeniyle- başka hayvanların dövüşmesine özenerek kavgaya
    girdikleri olur. Şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir
    hayvanı yendiği görülmemiştir. Bununla birlikte, hafızaları da zayıf olduğu
    için, sık sık kavga ettikleri, bazı tabiat bilginlerince gözlemlenmiştir.
    (Aynı bilginler, kavgacı tutunamaynların sayısının gittikçe azaldığını
    söylemektedirler).

    Din kitapları, bu hayvanları yemeyi yasaklamışsa da gizli olarak
    avlanmakta ve etleri kaçak olarak satılmaktadır. Tutunamayanları avlamak çok
    kolaydır. Anlayışlı bakışlarla süzerseniz hemen yaklaşırlar size. Ondan sonra
    tutup öldürmek işten bile değildir. insanlara zararlı bazı mikroplar
    taşıdıkları tespit edildiğinden, belediye sağlık müdürlüğü de tutunamayan
    kesimini yasak etmiştir. Yemekten sonra insanlarda görülen durgunluk, hafif
    sıkıntı, sebebi bilinmeyen vicdan azabı ve hiç yoktan kendini suçlama gibi
    duygulara sebep oldukları, hekimlerce ileri sürülmektedir. Fakat aynı
    hekimler, tutunamayanların bu mikropları, kasaplık hayvanlara da
    bulaştırdıklarını ve bu sıkıntılardan kurtulmanın ancak et yemekten
    vazgeçmekle sağlanabileceğini söylemektedirler.

    Hayvan terbiyecileri de tutunamayanlarla uzun süre uğraşmış ve bunları
    sirklerde çalıştırmak istemişlerdir. Fakat bu hayvanların, beceriksizlikleri
    nedeniyle hiçbir hüner öğrenemediklerini görünce vazgeçmişlerdir. Ayrıca
    birkaç sirkte halkın karşısına çıkarılan tutunamayanlar, onları güldürmek
    yerine mahzun etmişlerdir. (Halk gişelere saldırarak parasını geri
    istemiştir).

    Filden sonra, din duygusu en kuvvetli hayvan olarak bilinir. Öldükten
    sonra cennete gideceği bazı yazarlarca ileri sürülmektedir. Fakat toplu, ya da
    tek gittikleri her yerde hadise çıkardıkları için, bunun pek mümkün olmayacağı
    sanılmaktadır.

    Başları daima öne eğik gezdikleri için, çeşitli engellere takılırlar ve
    her tarafları yara bere içinde kalır. Onları bu durumda gören bazı yufka
    yürekli insanlar, tutunamayanları ev hayvanı olarak beslemeyi denemişlerdir.
    Fakat insanlar arasında barınmaları -ev düzenine uyamamaları nedeniyle- çok
    zor olmaktadır. Beklenmedik zamanlarda sahiplerine saldırmakta ve evden
    kovulunca da bir türlü gitmeyi bilmemektedirler. Evin kapısında günlerce,
    acıklı sesleriyle bağırarak ev sahibini canından bezdirmektedirler. (Bir
    keresinde, ev sahibi dayanamayıp kaçmışsa da, tutunamayan, sahibini
    kovalayarak, gittiği yerde de ona rahat vermemiştir).

    Şehirlere yakın yerlerde yaşadıkları için, onları şehrin içinde, çitle
    çevrili ve yalnız tutunamayanlara mahsus bir parkta tutarak, sayılarının
    azalmasını önlemeyi düşünmenin zamanı artık gelmiştir.
    Oğuz Atay
    Tutunamayanlar, iletişim Yayınları
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster