Dümdüz yürüyordum bilmediğim yollarda. Artık nereye gidiyorsam. Yolun üzerinde bir tane bakkal gördüm. Canım soğuk şeyler çekti. Bakkala girip dolaba bakınmaya başladım. O ara bakkalın sahibi yanıma gelerek "Ne istiyorsun?" diye sordu. Bende "Limonlu soda" dedim. Bakkalcı limonlu sodayı verirken adama "Abi saat kaç" dedim. Bakkalcı "Saat 1' e geliyor" dedi. Amk 4 saattir boş boş yürüyor muydum ben. Parayı verip "Eyvallah abi" diyip çıktım. Ulan nasıl geri dönecektim ben. Kendi kendime "En iyisi bir yere oturup dinleneyim, sonra bir taksi çevirip otogara giderim" diye düşündüm. Sağa sola bakındıktan sonra gözüme upuzun bir bina çarptı. Güneşe oturmak istemiyordum zaten leş gibi terlemiştim. Binanın merdivenlerine oturup dinlenmeye başladım. Bir taraftan sodamı içiyor diğer taraftan da alnımdan akan teri siliyordum. Binaya giren çıkan insanlar tip tip bana bakıyordu. Hatta bir aile binadan çıkarken, ailenin babası "iyi misin, kötü gözüküyorsun, neden burada oturuyorsun" gibi sorular sormaya başladı. Bende "iyiyim, bir arkadaşımı bekliyorum" dedim. Adam'da "Tamam, dikkat et kendine" dedi ve gitti. Bu neydi amk. "Neyse ya" diyerek kafamı duvara doğru hafiften yasladım. Sabaha kadar hiç uyumadığım için olduğum yerde uyumuşum amk.