0
şunu anlamanız gerekiyor ki siz nasıl zihninizden ibarat hissediyorsanız kendinzi, cinsel organınızdan da ibaret hissetmeniz gerekiyor. o da sizin gerçekliğiniz. çocukluğunuz boyunca kendi cinsel organınızdan iğrenme dolayısıyla iktidardan iğrenme, güçten iğrenme, erkten iğrenme, üstünlülükten iğrenme, kendine güvenen insanlardan iğrenme, tahakküm altıa alan insanlardan iğrenme olarak olarak size yansıdı. bunu görün. ve iğrenmekten vazgeçin.
bu iğrenme duygusu ya da yabancılaşma duygusu malesef toplumdan ve aileden gelen bir his. belkide evrimsel olarak son 2-3 atanızdan geldi. bunu görün ve aşın. cinsel organınız sizin düşmanınız değil, kötü bir varlık değil, bir suç aleti değil. o tanrının yarattığı bir şey, parmağınız gibi, gözünüz gibi, kulağınız ya da böbreğiniz gibi doğal ve temiz bir uzvunuz.. onunla barışın. onu kabullenin. o size ait. ve siz de ona aitsiniz.
çocukluğunuzdan, özellikle 3-6 yaş arasında her erkek çocuk kısır edilme, katastrayon yani iğdiş edilme korkusu yaşar. bu doğal ve sıradan bir korkudur. çünkü erkke çocuk gibinin değerini ve önemini kavrar ve onsun var olamayacağını, ya da onsun var olmanın çok daha acı ve utanç vereceğini keşfeder ve ona karşı bir obsesif bağlılık-korku oluşturur.
bir çoğumuz bir süreci sağlıklı atlatamadık.. ama neyseki şu an zihinsel kararlılıkla gibimizle aramızdaki sorunu çözebiliriz.
bir erkeğin kendine güvenmesinin tek yolu gibine güvenmesidir.(halk arasında zütüne güveniyor denir buna, zütüne güvenen insanlar aslında başka birsine güveniyordur, babasına, dayısına ya da parasına.. siz kendinize güveneceksiniz yani kendi varoluşsal erkinize, iktidar sembolünüz olan şeyinize. o size layık olduğunuz inanç, güven ve sağlamlığı verecek.
biriyle konuşurken yavaş yavaş içten içe "seninle konuşurken gibime güveniyorum" deyin. göreceksiniz hareketleriniz duruşunuz ve sesiniz değişecek. eğer ailenizde ezik biriyseniz aile bireyleriyle konuşurken de bunu içte içe sürkli tekrarlayın. bir süre sonra bilinçaltı otomatik hale getireceği için tekrarlamınz gerekmez.
sonraki aşamada, yine de bir şeye sığınma ihtiyacınız olacak çünkü gibinizin size söylediklerinin ve isteyebileceklerinin sınırı yoktur. tanrı inancı burada devreye girer ve siz kendinize saygı duymaya ve kendinize sevgi duymaya başladıktan sonra gibinizin size söylediklerini yani yaratılışınızın size dayattıklarını dini inancınıza göre sınıflandıracak ve o sınıf içinde doğru-yalnış-hata-suç olarak göreceksiniz.
eğer kendinize güveninizi sağlamadan ve kendinizi sevmeden tanrıya yönelirseniz şeytanların huursu olursunuz çünkü size sürekli "tanrı bunu da emrediyor yapsana" "tanrı şunu da emrediyor" "tanrı bunu da istiyor" "tanrıya bunu mu layık görüyon daha iyisin yapma lazım" şeklinde sizi maymun eder ve kendinize güveniniz-saygınız olmadığı için teoride "doğru" gibi görünen ve şeytani saldırılara karşı kendinizi savunamazsınız ve şizofren olursunuz.
Tümünü Göster