Part 3:

içeriye buyurmaz mısınız? dedi bizde apar topar fincalarımızı alarak içeriye girdik normal bildiğin kafeydi korkacak bir şey yoktu. Kadın gelin gelin aşağıda bakıcam falınızı dedi. Aşağı kata indik değişik bir bölümden geçtik kireç renkli merdivenlerden aşağı doğru ilerledik kapıyı açtık. Kadın ışıkları yaktı bildiğin büyücü odasına benziyordu değişik değişik süs eşyaları, mumlar, perdeler...

Işığı kapat uğur dedi arkadaşta kapattı. Cebinden çıkardığı çakmakla mumları yaktı. Baya içersi alev rengi gibi aydınlatıyordu etrafı. ilk benden başladı fal bakmaya. Fincanı tabağın üstünden bir alışı var dersiniz sanırsınız stelio edwears o denli havalı.

aynali senin etrafında bukalemunlar var dikkat etmen lazım bunlara senin yanındayken senin istediğin tipe bürünüyolar ama senden uzaklaşınca farklı boyut kazanarak arkadan sayıyolar. Sonra fincanın altlığını fincana boşaltırken Hiğğğğğ aman aman kem gözler var dedi apar topar çıkın burdan çıkın diye bağırmaya başladı arkadaşlarla birbirimize bakarak yukarı çıktık. Daha arkadaşların falına bakmadan bize posta koydu. Neyse yukarı çıktık garson kıza bu deli herhalde dedim. Yok dedi bu istanbulun en iyi medyumlarındandır. Ünlü ve elit insanlara bakıyor size bakmasını ben rica ettim bu şekilde ödeşmiş olduk dedi. Ne ödeşmesi kızım ödümüz takumuza karıştı neyin kafasındasın diyip çıktık mekandan. Falcı kem gözler derken neden bahsediyordu kafam çok karışmıştı.

Arkadaşlarla ayrıldık otobüse bindim eve doğru gidiyorum. Bomboş yolda otobüs göztepe köprüsünün orada kaza yaptı amk şöfürü diyerek indim otobüsten başka otobüs bekliyorum saat oldu 23:00\'ı otobüsün geçiceği yok cebimdede beş kuruş para yok amk. Annemi aradım böyle böyle kaza yaptı otobüs araç falanda geçmiyor beni alma imkanınız var mı dedim. Oğlum ne saçmalıyorsun atla taksiye gel ben öderim dedi. tamam dedim kapattım.

Atladım bir taksiyle eve doğru gidiyorum. Taksi şöförü kem gözlerden kurtulmalısın artık oğlum dedi...