0
kendi hayatını korumak bi nebze kalas olmayı gerektirir ama bunu başardığında kalastan mutlusu olmaz...
sorun zaten burada, ben kalas değilim... kalastım, hızar gördüm, sağolsun milli eğitim...
acınacak durumda olan insanların kıroluklarından dem vurmak sıktı... baksan her yer kendince flash tv, bunun üzerine kurulan itibarlar... amkdmun interneti, kaç sığırı boyadı böyle...
havasından geçilmeyen lümpenin takım elbisesi var ama yine lümpen... sizden nefret etmek bile yeniliğe aç zihnime patinaj...
her taku tükettik, ne kaldı??
illa samimiyet... sevecenlik... siz öbür tarafta hava atarken ben ölümüne kafa açıyorum burada, internetin lağımında...
internette lağım olmayan bişey mi var??
ayrı konu...
oysa eski heveslere anlam takarken onları gebertiyomuşum, haberim yok... her şey bildiğinle güzel... ama hak vermek lazım, yaftalamazsan nası reklam edicen??
aptallık bunu yarıştırmakta... çok fazla insan var, eğer sebep arıyosam...
oysa ne güzel şeyler düşünüyoduk biz... sonra aştık bi kere... bildiğimiz her şeyi doldurduk çöpe...
keşke herkes yapabilse bunu... e vitrin elden gidiyo, yazık günah... sıfırlamaktansa takun içinde aynı temciti satmak daha makbul geliyo demek ki... gerçi millet aç, uzaktan hoş geliyo her yeni numara... aşmak korkutur ama uzaktan bakıp aşarsan anca aşağılarsın... böyle bi tanesi ülkeyi yönetiyo mesela...
sonra ben niye böyleyim... e ananızın bilmem nesi... ne verdiniz de ne istiyonuz??
geri kalmışlığın lanetine soyunup intikam hırsıyla yanıp tutuşmak boşa... insanlar için değmez... eğer üstünsen bunu göstereceksin... fakat insanlar için değmez... o zaman susmak en doğrusu, actions speak louder... "bırakın da ona biz karar verelim" diycem de, insanlar için değmez...
dediğim gibi, samimiyet, sevecenlik... başka bişey tutmaz hayatı...
zihni özgür bırakmalı... her şey efendiyken güzel... aşmanın mektebi olmaz, o doğal yetenek... kişilikten ödün vermeden bunu becermek göze batar ama nafile... insanlar için değmez... hele ki o saatten sonra...
bunu kırmak basit, bi güler yüz, bi tatlı muhabbet ve diğer benim beceremeyeceğim ve belki de artık unutmuş olduğum bi ton angarya... insanlar bunun için var eğer bunu arıyosan... gerisi arabesk sorumluluklar... yakışmıyo da zaten...
affet... herkesi, her şeyi... başka türlü geçinemezsin... nihayetinde yaftayı yedik huur çocuğu diye... kendi yolunda ne kadar yürüyebilirsin ki?? 40 yıl çile çeksen buna değecek mi??
konfor arıyosam onlardan ayrılmam lazım... çünkü onlar öyle mutlu... o da beni sıkar, ben hep aynı şeyi yemem...
demem o ki, henüz keşfedilmemiş bi ton güzellik var... peşin hükümlerden ziyade bana katacaklarına odaklanmalıyım... insanlar çok, onları boş ver... güneşin güzelliği benimle güzel...
ama bunların hayali vasat, uzak durmalıyım... onca acıdan sonra hala umut ediyosam kalas olmak en doğrusu... ama ben buyum ve böyle kalıcam... tek eksiğim, kendimi bunun üzerine kurucam...
çok öğrendim, eskiden bilmezdim... çok komik ama herkes benden de bunu bekliyo, herkes hala beni övmeye yer arıyo...
böyle bi formüle ihtiyacım yok artık... düşe düşe bu kadar düştüm, yine etrafımda insanlar... kurtuluş zihinde, elde ettiğini benimsemekte... zorbalık gibi görünmesin, herkes bunu yapıyo... eninde sonunda başka çaren kalmıyo...
ha bire düşüne, yaza, çize geceleri kurtardık, gündüzler sakin... dert yok tasa yok... ortada hiçliğin mutluluğu... dengesizliğin tadını alınca batıp çıkmak daha güzel... hikaye defter değiştiriyo ama hep akıp gidiyo, heyhat...
böyle olsun istedim... gösterişli boşlukların marifetlerini daha çocukken ezikledim... sustukça toparlandım, toparlandıkça acımazsızlıkta mantık aradım... heveslerimi gerçeklerden daha üstün kıldım... fark ettiren, benim bildiğim...
mevzu bildiğimin zirvesiyse 20 yıldır kral benim!!!
yarım kalan her şey benim eserim... onaylanmaktan kaygı duyacak yaşı geçtik, öfkeden kudursam da göstermeden utanmayı öğrendik... bilmeye ne hacet, benim kendime kattıklarım onların duyduklarından daha değerli... havanızdan geçilmiyo, tabii ki saklanamazsınız hiç bi kuytuda, köşede.. ya da beni saymadığınız her neşede...
insanlar keyfi hak etmez, zaten onların gündelik yaşantısı, hayali, varlık sebebi bu... kalas olmanın marifeti, bunun ilerisi de var ama kime ne... bundan kaçıp lağıma yerleştim, resmen farelerden vaaz dinledim... aynı kabusları tekrar yaşamaktansa tadını çıkarıp hesap sormamayı öğrendim...
konfor... hayatın kaysa da, sırtında bin bıçak olsa da...
gülmek cesaret işi, sizsiniz iki yüzlü!!! vura vura kafan kırılır, kalbin kırılır, cesur yenilgilerin vardır, gülümsersin... bilseniz ne olacak, beni yıkamadıktan sonra!!!
uslu durmak marifet değil, yine deneyip yine yenilecek yürek gerek... dengesizlik serüven mi, daha beni beğenmeyecek çok adam var...
kar yağarken ayazda terlikle dolaşan adam yazıyo bunları... beni bi aşın hele, ondan sonra oturur dinlerim...
halimi seviim, kitabın ortasından konuşmanın haklı gururu... gereksiz nezaketime katlanamazsınız, size iltifat ettirecek adam lazım... itaat etsem anca 3 gün merhamet, lafı evirip çevirip züte sokmak kader...
zaten neyin sadakatiydi ki, sonunda illa ki ihanet... cehaletin lütfuna boyun eğmedim, yazıldığı gibi okunacaksa "aslında hiç bişey yapmadım"!!! siz çabaladınız ve hala kendinizi ispatlayamadınız... artık herkes eşit, benim dışımda...
öncelikli derdim mutluluk oldu... amasız, keşkesiz, kimsesiz... bununla yaşamayı öğrendim... reklam etseydim, derdim kıroluk olsaydı ayağıma kapandırmayı da bilirdim...
yapmadım... yapsaydım umut sefil gıdası olurdu, acıdım... gerçekler heveslerden daha sert... ama hevesler gerçeklerden daha üstün... asla yenilmemeli... yarışmak boş iş, zafer kendini buna harcatmayacak olgunlukta... pişmek lazım, gereken neyse onun peşinden gidilmeli.. bunca acı pişirmemişse daha beterlerinden kariyer yapanlar var... benim gibi acılarını satan aşağılık insanlar...
içimde hala gebertemediğim doğru düzgün insanın tavsiyelerini dinlediniz...
özet geçiyorum: dünya gözüyle cehennemi görmüşseniz umut denen şeyin palavra olduğunu bilirsiniz...
Tümünü Göster